Hasta olduğunu kabul eden en azından tedavisini, çözümünü arar, kabul etmeyen ise ağır ağır ölüme gider. 2021-2023 arası onlarca kat fiyattan ithal (Kömür, Doğalgaz vb.) enerji alındı ve bu ülkeye ekonomik büyük darbe vuruldu. Bunu sebebini bilmeyenler yada çözümünü aramak istemeyenler dahi, enerjide çok iyiyiz ahkamı kesiyorlar.
İsteyen enerjide iyiyiz diye övünüp gururlana dursun, hayatımızdaki kötü sonuçları apaçık belli. Yani %65 civarı enflasyonun, çok büyük cari-bütçe açığın ve de pahalılığın %80-90 oranı, Kömür, Doğalgaz ve Petrol gibi ithal fosil enerjilerden kaynaklanmaktadır. Bunu, enerji ve ekonomisinden gerektiği gibi anlamayanlara, AB, Japonya vb.ni takip etmeyenlere zaten bir şey anlatamıyoruz.
Dünya da toplam enerjideki elektrik oranı şu anda %20 civarında, ancak müthiş bir hızla elektrikli sisteme geçiyoruz ve 2050’lere kadar bu oran %70’e doğru yükselecek. Çünkü hem her türlü ulaşımda, özel araçlarda, hem kombi yerine elektrikli ısı pompaları ile ısınmada, hem de sanayideki ısı proseslerinde müthiş bir hızla elektrifikasyona geçiliyor. Başta AB, ABD vb. gelişmiş ülkelerde olmak üzere dünyada Kömürün hızlı olmak üzere, doğalgazın, petrolün devri yavaş yavaş bitiyor. Bundan dolayı elektrik enerji üretimi ve tüketimi hayatımızda hemen hemen her yerde ve enerjideki her şeyin asıl belirleyicisi olacak!
Enerjideki en yükseklerde etkili olan kimselerin yaptıklarından ve medyaya yaptıkları açıklamalarda da görüleceği üzerine elektrifikasyondan, elektrik enerjisinden, elektrik enerji dönüşümünden ve yenilenebilir elektrik enerjisinden anlamadıkları apaçık belli oluyor:
Aşağıdaki yaptıkları ve söyledikleri de bunun delilerindendir:
Enerjimizdeki karar vericiler liyakatsiz oldukları için mi, yoksa ABD, Rusya vb.nin ithal, kirli pahalı enerjilerine mahkum etmek isteyenler mi ihanetle yanlış yönlendiriyor, açıklamalar yaptırıyorlar, uygulattırıyorlar, burası net değil!
Ülkemizin potansiyeline ve ihtiyacına göre yenilenebilir enerji oranı şu an en az %90 olması gerekiyordu. Ancak %40 civarı. Bkz. bizdeki HES potansiyeline benzer potansiyeli olan Avusturya, Norveç, Brezilya örneğine, onlar hep bu civarda!
Nükleersiz enerji dönüşümü bal gibi de mümkün, enerjiyi bilen ve dünyayı takip eden bunu çok iyi bilir.
Yılda 5 bin değil, en az 20 bin MW ihtiyacımız var. AB, ABD vb. ülkelerdeki yapılanlara, hedeflere bakanlar rahatça görür! Yenilenebilir enerjide çok yavaş gidiyoruz ve ancak 3 bin MW civarı yapılıyor, yani bu düşük hedeflerinde çok altında, olması gerekenin de yedide biri ancak!
Enerji bakanlığının sayfasında milletimizi nükleere ikna etmek için yenilenebilir enerjimizin toplam kapasitesi yıllık 230 milyar kWh gibi KOSKOCAMAN yalan bilgi yazılı duruyor. El insaf! Allah’tan biraz korkmaz mı insan, bu kadar büyük yalana meyledilir mi hiç? Enerjimizde ki etkililerde ya çok büyük bilgi ve liyakat sorunu var yada ihanet!
Bu kadar liyakatsizlik yada ihanet olmasa, güneş ve rüzgar potansiyeli bizden az olan AB, 2023’de kişi başı bizim altı katımız kurarken, biz altı kat geri kalır mıydık hiç, kesinlikle kalmazdık, hatta onlardan çok daha fazlasını kurardık.
Ancak, hâlâ enerjide çok iyi şeyler yapıyoruz mavalı okunmaya devam ediliyor. Allah milletimizin yardımcısı olsun, bu gidişat hiç iyi gidişat değil.
Yani enerjide ithalata %70-75 bağımlı hasta olmamızın asıl sebebini dahi kabul etmeyerek tedaviye çözüme yaklaşmıyoruz. En azından hastalık ve kusurlar kabul edilse, geç de olsa %100 yeşil enerjiye yöneliriz! İnşallah o günlerde gelir ümidi ile, Allah’a emanet olun!
Yazar: Enerji uzmanı, Elektrik Yüksek mühendisi Bünyamin KURT