Spor federasyonlarının Sporculardan “pay alma meselesine gerçekçi bir bakış”
Günümüzde spor, yalnızca fiziksel aktivitelerin icra edildiği bir uğraş olmanın ötesine geçmiş ekonomi, sağlık, politika gibi pek çok sektörü derinden etkileyen bir faaliyet haline gelmiştir.
Spor sektörünün bu denli büyümesi ve sürekli dinamik bir yapıda olmasından dolayı mevcut mevzuat zaman zaman eksik kalmakta ve yeni bir kanuna ve ilgili yönetmeliklere ihtiyaç duyulduğu gerekçesi ortaya çıkmaktadır.
Geçen günlerde, 27/12/2023 ve
28/12/2003 tarihlerinde Spor Genel Müdürü (v) adına, Genel müdür (v) yardimcısı sayın Fatih Uysal Spor federasyonlarının çesitli isimler altında sporculardan pay almamalarına yönelik spor federasyonlarina haklı olarak iki genelde göndermiş bu Genelgelerde, Spor Federasyonların bu tip uygulamalarına son verilmesi gerektiği belirtmiştir.
Sayın Fatih Uysal’ın bu genelgeyi yayınlaması bir nebzede olsa sporcuları ve ailelerini rahatlatmış mutlu etmiştir.
Çünkü, son on yılda Türkiye’de spora erişimin paralı hale gelmesi sporcu ve ailelerini ekonomik sıkıntıya sokmakta ve ekonomik gerekçelerle bir çok gencimiz spora erken yaşlarda veda etmişlerdir.
Bir çok sporcumuz sadece ekonomik gerekçe ve yönetici baskısiyla spordan vazgecerken, birçok sporcu ve ailesi de bazı spor federasyonlarının haksız ve sınırsız taleplerine karşı S.G.M bünyesinde hak arama ayarışlarına girerek Genelge yazılımına sebep olmuşlardır.
Türkiye’de Federasyon faaliyetleri “Kãr” amacı güderken, Sporda gelişmiş ülkeler sporun örgütsel yapılarını “kãr” amacı gütmeyen kuruluşlar olarak tanımlamışlardır.
Türkiye’de bu Genelgelere kimler? ne zamana kadar? nasıl uyacak? bu bilinmez ancak Genelgelerle de bu işin çözümlenemeyeceği aşikardır.
Çünkü; 2022 yılında T.B.M.M’de kabul edilen 7405 Sayılı Spor kulüpleri ve spor federasyonları Kanununun 39. Maddesinde ki Federasyon gelirleri başlıklı bölümünün, “c,ç,d ve f” bendlerinde belirtilen hükümler açık bir şekilde yeniden tanımlanması gerekiyor.
Kanun’da net olarak tanımlanamayan bu bendlere sığınan her federasyon sınırlama olmadan farklı farklı ücretlendirme skalası belirlemektedirler. Bu hükümlere göre bazı federasyonlar cüzi miktarlarda gelir elde ederken, bazı federasyonlar astronomik bedeller talep etmektedirler. Bu astronomik bedelleri hangi kulüp, hangi sporcu ve ailesi karşılayabilir.
c) Katılım payı, başvuru harçları ve aidatlar
ç) Antrenör, hakem ve sporcuların, lisans ve vize ücretleri ile transferlerden alınacak
pay
d) Kulüplerin tescil ücretleri
f) Eğitim, kurs, seminer gelirleri.
Bir başka husus; 19 Temmuz 2012 yılında 28358 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Spor federasyonları çalışma usul ve esasları hakkındaki yönetmeliğin “Federasyon gelirleri adlı bölümünün c, ç,h bendlerinde de” Spor federasyonlarına “pay” alma yetkisi verilmiş.
Spor federasyonlarına verilen bu Kanuni yetkiler elbette ki, Genelgelerle yok sayılamaz bu konuda federasyonlara baskı kurulamaz çünkü onlar kendulerine verilen Kanuni yetkiyi kullanmaktadırlar.
Zar zor ayakta duran spor kulüplerini, sporcu ve ailelerinin spora erişimlerini kolaylaştırmak ve onları ekonomik olarak rahatlatabilmek için 7405 Sayılı Kanunda ve 28358 Sayılı yönetmelikte ki bu hükümler revize edilmelidir.
Bu ücretler alınacaksa bile herkesin ödeyebileceği bir eşikte olmalıdır. Spor federasyonları farklı farklı ücret talep etmemelidir.
Size çok küçük bir örnek vereyim, Judo federasyonunda beşinci derece antrenör diplomasinin beceli ile Fitness beşinci derece diploma bedeli arasında dağlar kadar fark var.
Bir başka örnek, Taekwondo, Kickboks, Muay Tai, Wuşhu Judo kuşak bedellerini bir inceleyin bakalım nasıl bir sonuçla karşılaşacaksınız.
Basketbol’da, voleybol’da, Hentbol’da lige katılım ücretleri ile diğer federasyonların lige katılım ücretleri lütfen karşılaştırın.
Kısaca, Devletin verdiği yetkiler hoyratça ve adil olmayan bir şekilde kullanılmamalı, spora erişim ucuzlatılmalıdır.
Bakınız; Türk sporu 100 yıldan beri sporun tabana yayılması ve halkın spora daha çok katılımı için mücadele etmektedir.
Verilen yetkiler, halkın boynuna demoklesin kılıcı gibi sallanmamalı bu yetkiler insanlarımızın huzuru ve refahı için kullanilmalıdı.
Sporun ülkemiz insanına faydalarını kısaca sıralayacak olursak;
1) Sporla insanımızın bağışıklık sistemi güçlenir kolay kolay hasta olmaz ve ülkemiz milyonlarca dolar sağlıktan tasarruf eder.
2) Sporla insanlarımızın kötu enerjileri yok olur insanlar kavga etmez ve bu sayede karakola, cezaevlerine düşen genç sayımız azalır,
3) Spor yapan insan kötü alışkanlıklardan ve uyuşturucudan uzak durur,
4) Sporla sağlıklı ve zinde bir toplum inşa edilebilir,
5) Sporla aidiyet ve yardimlaşma kültürümüz artar,
6) Sporla barış ve dostluklar perçinleşir,
7) Erişilebilir sporla bir çok yeni sporcular petformans sporuna dahil edilebilir.