İBRAHİM CİCİOĞLU VAKASI

“Bir çoğunuzun malumudur ki, 5-7 Nisan tarihleri arasında Bakü’de yapılan Olimpiyat kalifikasyonu güreş müsabakalarında italyan ve Azeri sporcunun final karşılaşması 8-8 sonuçlanmış kurallar gereği skor Azeri sporcu lehine tescillenmişti.

Bu müsabakanın Azeri sporcu lehine sonuçlanmasıyla birlikte anılan final müsabakasında görev alan hakem ve jüri üyelerine, haksız karar verdiklerini öne süren UWW hakem disiplin kurulu bu kişilere 3 ve 9 ay aralığında cezalar vermiş, en ağir cezaya da ikinci derece jüri yetkilisi Türk hakem İbrahim Cicioglu’na (9 ay) ağır bir ceza vererek, 2024 Paris olimpiyatlarına gitmesini engellemişti.

Bu aşamadan sonra İbrahim Cicioglu, UWW hakem disiplin kurulunun kendisine verdiği bu haksız cezanın birkez daha gözden geçirilmesi için savunma vermiş ve olayın üzerinden 20 gün geçmesine rağmen konuyla ilgili hiç bir ilerleme sağlanamamıştır.

Ben ve benim gibi sosyal medya’da durumun vehametini dile getiren paylaşimlar ve Hashtag’lar oluşturulmuştur.

Ancak, Spor Bakanlığı, TMOK, Spor Genel Müdürlüğü, Güreş federasyonu başkanlığı bu işin üzerine gitmezlerse, bizlerin biz, bize yaptığı sosyal medya paylaşimları ve hashtag’ların, konunun taraftari olan UWW nezdinde zerre kadar etkisi olacağına da zaten ihtimal vermiyoruz.

Önümüzde ki, on gün içerisinde Cicioglu’nun durumunda bir gelişme olmaz ise, Cicioglu bu konuyu bir an önce, (iyi bir avukatla) uluslararası spor tahkim mahkemesine taşımalıdır.

Buradan bir kez daha sesleniyorum ki, Türk hakeme verilen ceza, Cicioglunun şahsinda Türk güreşine, Azeri-Türk kardeşliğine verilmiştir.

Benim şahsi kanaatime göre, bu konu kamu girişimiyle, bir an önce lehimize neticelenmez ise UWW, fırsat bu fırsat deyip, İbrahim Cicioglu’na verdiği cezayı katmerleştirecek, uluslararası güreş kamuoyunda ki itibarına da zarar verecektir.

Kıymetli dostlar bakınız, belirli aralıklarla bir çok uluslararası spor kamuoyu, dünya sporunda “ülkelerin siyasi etki gücü”nü yayınlıyorlar. Yani, spor sadece saha’da minder’de, tatami’de, havuz’da yapılmıyor, uluslararası sporun yönetim kademelerinde olmazsan saha derecelerinin de uzun süreli etkisi olmuyor.

Bu nedenle, sayın yetkililerimiz bir an önce bu konuya el atmalılardır. Bu konu sadece Cicioglu’nun konusu değil, aksine bu konu bir memleket sorunu olarak ele alınmalıdir.

UWW’yi kınamak yada Cicioglunun yaninda saf tutmak hiç birimize fayda sağlamaz. Çünkü, eyleme geçmeyen fikirler her zaman unutulmaya ve yok olmaya mahkumdur.

Hepimize geçmiş olsun.