Araştırmacı Yazar Ahmet Öztürk’ün beklenen ”Osmanoğulları ve Osmanlı İçin Ne Dediler?” adlı tarih kitabı çıktı.
Tarih severlerin bir solukta okuyacağı ” Osmanoğlları ve Osmanlı için ne dediler” adlı kitap nihayet satışta. Ahmet Öztürk’ün bilgi ve tecrübelerini gelecek nesillere aktardığı eseri okurların beğenisine sunuldu. Okuyucu; kitabı okuduğunda Osmanlı Devleti’nin eşsiz cihanşümul kudretine ve önemli şahsiyetlerin Osmanlı İmparatorluğu hakkındaki görüşlerine hakim olacak.
Kitabın Ön Sözü:
Tarih boyunca ve günümüzde adına en çok kitap yazılan devletlerden biri, belki de teki olan Osmanlı Devleti, ne yazık ki halen tam olarak ne anlatılmış ne de anlaşılmıştır. Keza, Osmanoğulları da öyle. Bunun en büyük sebeplerinden biri, halen on milyonlarca Osmanlı vesikasının tetkik edilmemiş olmasıdır. Cihanşümul bir devletin varisi olarak üzerimize düşeni de pek yapmış sayılmayız. Öyle ki 1931’de balyalarca Osmanlı vesikasının Bulgaristan’a hurda kâğıt diye yok pahasına satılması, tarihimize ne derece kıymet verdiğimizin bir göstergesi olsa lazım gelir. Osmanlı ve Osmanoğulları için lehte ve aleyhte yazılmış eserlerin en büyük sebebi müelliflerin ideolojileridir. Elbette âdemoğlunun ideolojisi olmalı. Ancak, bu onun vicdanının önüne geçmemeli; yanlışı doğruya, doğruyu da yanlışa değişmemelidir. Bir taraf iftiralar atıp karalarken (özellikle cumhuriyetin ilk yıllarında ve tek parti döneminde, Osmanlı’nın ve Osmanoğulları’nın aleyhinde yazmak birilerine yaranmak olmuştu), diğer tarafta doğal olarak cevap niteliğinde aklamaya çalışmıştır. Oysa bitaraf Batılı müellifler, Osmanlı Devleti’ni ve padişahlarını hayretler içinde yazmışlardır. Elbette Osmanoğulları günahsız ve hatasız değillerdir. Unutulmamalıdır ki Hz. Peygamber (sav) ve ehlibeyti hariç, cihanda günahsız ve hatasız kul yoktur. Nasıl ki Sultan Yıldırım Bayezid, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, Sultan Süleyman, Sultan IV. Murad, Sultan II. Abdülhamid gibi üstün yetenekli ve kudretli padişahlar tahta çıkmışsa; Sultan III. Mehmed, Sultan I. Mustafa, Sultan I. İbrahim ve Sultan Mehmed Reşad gibi zayıf padişahlarda maalesef tahta çıkmıştır. Ancak, merhum Alpaslan Türkeş’in de dediği gibi Türk milletinin tarihte meydana getirdiği en büyük eseri Osmanlı İmparatorluğu’dur. Yine, merhum Hüseyin Nihal Atsız’ın da dediği gibi Türklüğün şahikası Osmanlı İmparatorluğu’dur.
Erişilememiş kudretleriyle haklı gururunu asırlarca yaşamış ve milletlerine yaşatmış olan Osmanoğulları, bugün dahi cihanşümullerdir. Öyle ki tarihin en uzun ömürlü (hanedan olarak tek koldan, babadan oğula kardeşten kardeşe) devletini kurmuş olan Osmanoğulları, bu başarılarıyla kendileri için atfedilen başarıların hakkını fazlasıyla vermişlerdir. Öyle ki Britanyalı ünlü tarihçi Jason Goodwin kitabına “Ufukların Efendisi Osmanlılar” diye isim vermiştir. Yukarıda belirtiğim gibi batılı yazarlar, Osmanlı Devleti’ni ve padişahlarını yazarken hayretlerini gizleyememişlerdir. Osmanlı Devleti’nin kudreti, adaleti, din hürriyeti, refahı başka devletlerle mukayese dahi kabul etmezken (belki Roma İmparatorluğu, o da yalnız kudretiyle) ki bu devlet bizim selefimizken tarihimizi öğrenip gururla övünmek lazım gelir. Kıymetli okuyucum, bu eseri okuduğunuzda göğsünüzün kabardığını hissedip yeni araştırma eserlerini okuyacağınıza inanıyorum.
Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük tarihçilerinden biri olan Yılmaz Öztuna’nın dediği gibi “Osmanlı’yı iyi ve doğru bilmeden, Türkiye’nin geleceğe yürümesi mümkün değildir.” Hal böyleyken, ben de selefimiz olan Osmanlı Devleti’ni ve padişahlarını yüzlerce müellifin yazdığı on binlerce sahife içinde araştırmasını yaptım. Araştırmalarım sonucu yazdığım eserimle kıymetli okuyucuya gerçekleri aktaramaya çalıştım ve başarabildimse ne mutlu bana. Tarih severlerin hatta tarihçi ve tarih araştırmacılarının her an ellerinin altında bulundurmak isteyeceklerine inandığım eserimi siz kıymetli okuyucuyla baş başa bırakıyorum.
Ahmet Öztürk
10 Muharrem 1444/08 Ağustos 2022
Maltepe/İstanbul
Eser Hakkında:
Allah-u Azimüşşan’ın lütfu ve ihsanıyla eserimi yazmaya başladığım vakit, tek cilt olarak planlamıştım. Ama gördüm ki eser fazlaca kalınlığa ulaşacak ve okunması çok güçleşecek. Bu yüzden eserimi ciltler haline yayınlamaya karar verdim. Bu cilde; Osmanoğulları’nı, Sultan Süleyman’ın saltanatının bitimi ve devletin kuruluş ve yükselme devirlerini aldım.
Kaynaklar arasında; vaka, şehir, doğum ve tahta çıkış tarihleri, isim, hitap biçimleri (Rumili–Rumeli, Ceneviz–Ciniviz, Allah–Tanrı, Beğlik–Beylik, İşgal-Fetih) vb. farklılıkların ve hataların olması müelliflerin yazdıklarındandır. Vakalar mümkün olduğu kadar kaynaklarda olduğu gibi verilmiştir. O yüzden, aynı vakaların farklı tarihlerde ve farklı padişahlar dönemlerinde geçmiş olması, bizim eserimizin hatası değil, kaynaklarda geçtiği gibi olmasındandır.
Kitap Hakkında Yorum Yapanlar:
“Araştırmacı/Yazar Ahmet Öztürk’ün eserinde, Türklerin uzun tarihleri boyunca kurmuş oldukları devletler içerisinde en uzun ömürlüsü olan Osmanlı Devleti; Türklerin, kökleri Orta Asya’ya dayanan evrensel devlet anlayışını zirveye taşıdıkları bir yapıyı temsil etmektedir. Osmanoğulları’nın eşsiz bir özelliği de 623 yıl süren hâkimiyetleri ile dünyada tek bir hanedan soyu tarafından yönetilen, tek evrensel devletin kurucu soyu olmalarıdır. Bu bilgilerin detaylarını eserde göreceksiniz.”
Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu (Sultan II. Abdülhamid Han’ın IV. kuşak torunu)
“Yazar Ahmet Öztürk hazırlamış olduğu bu eserinde Osmanlı Devleti’nin dünya medeniyetine katkısı hakkında çok önemli ve yerinde tespitler yapmaktadır. Bu kitabı okuyarak Osmanlı Devleti’nin cihanşümul anlayışı hakkında önemli bilgiler edinmiş olacaksınız.”
Prof. Dr. Selim Hilmi Özkan
“Dünya’nın en uzun ömürlü hanedan ailesi olan Osmanoğulları, sadece Türk İslâm târihinde değil Batı’da da müstesna bir rol oynamış belki de tek hânedandır. Araştırmacı-Yazar Ahmet Öztürk’ün yabancı ve yerli kaynaklarla uzun seneler üzerinde çalıştığı ve nihayet tab’a bürünen bu kıymetli eserinde garptan ve şarktan Osmanoğulları hakkında müspet ve menfi sözleri kaynaklarıyla bulabileceksiniz. Ahmet Öztürk’ün bu gibi daha nice kıymetli eserler ortaya koyacağından eminim. Kendilerini bu ilk eserinden ötürü tebrik eder, Cenâb-ı Hak’tan kalemine kuvvet ihsan etmesini niyaz ederim.”
Nurullah Mısıroğlu / Araştırmacı-Yazar