Yeniden Refah Partisi, Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan BEKİN
İran Devrim Muhafızları komutanlarından Seyit Razi Musevi’nin Suriye’de, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta HAMAS’ın Başkan Yardımcısı Şeyh Salih el Aruri’nin de Siyonist İsrail yönetimi tarafından yapılan dron saldırısıyla öldürülmeleri ve son olarak İran’ın Kirman eyaletinde 103 kişinin bombalı suikasta kurban gitmeleri, Siyonist İsrail Başbakanı Netanyahu’nun savaşı geniş bir alana yayma ve ABD’yi doğrudan işin içine çekme planının bir sonucudur.
İsrailli Tarihçi Prof. Dr. Moshe Zimmermann’ın mevcut Netanyahu yönetimini Nazi Almanya’sının uyguladığı yöntemlerle eşleştirerek; Netanyahu başbakanlığındaki hükümetin ülkeyi “demokrasi” anlayışıyla yönetimi yerine “kakistokrasi”, yani vasıfsız kişilerin yönetimi ile yönettiğini, eğer ki bir sıralama yapılacak olursa Netanyahu’nun birincilik için “Nero, Çar Nicholas II veya Donald Trump” ile yarışıyor olacaktı ifadesi son derece önemli bir tespit olduğunun altını çizmek gerekir.
İşte “kakistokrasi” anlayışlı Ultra Ortadoks Siyonist İsrail kabinesinin Ortadoğu’yu büyük bir felaketin eşiğine getirmeye yönelik hamleleri hiç şüphesiz Gazze’deki başarısızlığın faturasının gün geçtikçe kabarması ve iç huzursuzluğun had safhaya ulaştığı bir döneme denk gelmesi Netanyahu’nun aleyhine gelişme gösteren ve keskinleşme eğilimine giren içerdeki muhalefetin sesini kısmak ve iç dinamiklerdeki olası hareketlenmeleri bir süreliğine dondurmaya yönelik adımdır.
Netanyahu, büyük ölçüde güven erozyonuna uğradığı Gazze’de, şiddet ve sınır tanımaz vahşetle başarısızlığını örtbas edebilmek adına “domino etkili” stratejilerle “kriz içerisinde kriz” yöntemlerini kullanarak Ortadoğu’da yeni cepheler oluşturmak suretiyle ABD’yi bilfiil işin içine sokmaya çalışmaktadır.
Bir domino etkisiyle geniş bir alana yayılmaya çalışılan krizin ana kronik durumuna baktığımızda, Netanyahu’nun sıkışıp kaldığı Gazze’den dikkatleri farklı noktalara çekebilmek adına Güney Lübnan ve İran’ı bu ateş çemberinin içerisine çekmek ve ABD’yi bilfiil işin içerisine sokmak suretiyle Gazze üzerindeki kesif bulutların bu bölgelere kaymasını sağlamaya çalışmaktadır.
Ezcümle tüm bu şiddet politikaları yakıcı bir hızla yavaş yavaş bölge ülkelerini etkisi altına alırken, hala İsrail’i tenkitten öte bir adım atılamaması ve ambargo konusunun hala gündeme getirilmemesi ister istemez İsrail yönetiminin şiddet politikasına hız kesmeden devam etmesi ve bu şiddet politikasını daha geniş alanlara yaymaya çalışması sonucunu doğurmaktadır.