web analytics

Depremde Sorumluluk ve Hukuki Çıkmaz

Yayınlama: 06.02.2025
A+
A-
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 2020 yılında mezun olan Nupel Dicle Oyur, 2021 yılında zorunlu stajını bitirerek Diyarbakır’da İdare Hukuku, Ceza Hukuku, İş Hukuku, Tazminat Hukuku ve Aile Hukuku gibi alanlarda çok yönlü bir şekilde avukatlık mesleğini icra etmektedir. Avukatlık mesleğinin yanında tiyatro oyunculuğu da yapmış ve aynı zamanda birçok gönüllü davaya katılmış Oyur, hukuk ve adalet sistemine dair merak edilenlerle Gazetemizde, okurlarıyla buluşuyor.  

6 Şubat 2023… O sabah, karanlığın içinde, sadece bir felaketin değil, aynı zamanda toplumun vicdanının da sınandığı bir anın başlangıcıydı. Deprem, tıpkı geçmiş felaketlerde olduğu gibi, doğanın kudretinin karşısında bizlerin ne kadar çaresiz olduğunu bir kez daha gösterdi. Ama bu, yalnızca bir doğa olayı değildi. Binaların yıkıldığı, yaşamların söndüğü, umutların yok olduğu bir felaketin temelinde, insan eliyle yapılmış hatalar da vardı. Sorulması gereken soru şu: Bu sorumluluğu kim taşıyor? Kayıplarını yaşayanlar, adaletin peşinden nasıl koşmalı? Gelin, depremdeki hukuki sorumlulukları ve tazminat sürecinin derinliklerine inelim.

Felaketin Gerçek Sorumluları Kim?

Evet, deprem bir doğal afettir, ama bir felaketin boyutları, sadece doğanın gücüne bağlı değildir. Binalar, yollar, köprüler… Bunlar, insanların inşa ettiği yapılar. Her bir yapının altında bir mühendislik hesabı, bir denetim süreci ve en önemlisi bir sorumluluk var. Depremde yıkılan her bina, inşaat hatalarının ve denetim eksikliklerinin bir yansımasıdır. İnşaat firmaları, mühendisler, yapı denetim şirketleri…

Deprem sadece yeri sarsmadı, aynı zamanda toplumun her köşesindeki sorumluluktan kaçanları da sarsıp ortaya çıkardı. O binaların altında, işini doğru yapmayan mühendislerin, dikkat etmeyen inşaat firmalarının, eksik denetimlerin gölgesi var.

Deprem, evet, bir doğa felaketi. Ama gerçekte, bu felaketi büyüten, can kayıplarını artıran, maddi zararı katlayan insan hatalarıdır. Yıkılan her bina, savrulan her işyeri, mühendislik hatalarının ve denetimsizliklerin bir yansımasıdır. Deprem, bu yapıları etkiledi, ama yıkımın boyutlarını da bu yapıların inşa sürecindeki hatalar belirledi. Türk Borçlar Kanunu ve Medeni Kanun, haksız fiil nedeniyle başkasına zarar veren kişilerin sorumlu tutulacağını açıkça ifade eder. İnşaat firmaları, mühendisler, yapı denetim firmaları… Her biri, sorumluluklarını yerine getirmediği takdirde büyük bir yıkımın vebalini taşır.

İnşaatların depreme dayanıklı olmaması, binaların sağlıksız koşullarda inşa edilmesi, denetim eksiklikleri… Tüm bunlar, hem bireysel yaşamları, hem toplumsal yapıyı tehdit eder. Eğer bu sorumluluklar yerine getirilmemişse, hukuken tazminat talep etme hakkınız doğar. Ancak, bu hukuki mücadele yalnızca kayıpları telafi etmekle kalmaz, aynı zamanda toplumun daha sorumlu bir hale gelmesine de katkı sağlamaktadır.

Tazminat: Kaybı Karşılamak Ne Kadar Mümkün?

Deprem sonrası gelen tazminat talepleri, hem maddi hem manevi kayıpları karşılamayı amaçlar. Ancak, her kayıp telafi edilebilir mi? Bu, elbette zor bir soru. Maddi tazminat, kaybedilen mal varlıklarının karşılanması için ödenir. Örneğin, yıkılan bir evin değeri ve kaybedilen diğer maddi değerler tazminatın kapsamına girer. Ancak manevi tazminat? Yaşanan acılar, kaybolan sevdiklerimiz ve duygusal yıkım, nasıl ölçülür? Hukuk, bu tür kayıpların telafisi için bir çözüm sunmaya çalışır, ancak manevi kayıplar her zaman tam anlamıyla karşılanamaz.

Tazminat hesaplamaları bazen karmaşık olabilir. Kayıplar sadece maddi olamaz, aynı zamanda iş gücü kaybı, psikolojik travmalar ve yaşam düzeninin bozulması da devreye girer. O yüzden her tazminat talebi, özel bir inceleme ve değerlendirme gerektirir. Ancak, tüm bu zorluklara rağmen, depremin yarattığı büyük kayıplar için hukuki yollarla tazminat talep etme hakkı her zaman mevcuttur.

Sigorta ve Devlet: Kayıpların Karşılanmasında İki Temel Faktör

Zorunlu Deprem Sigortası, Türkiye’de 1999’daki Gölcük depreminden sonra hayatımıza girdi. Sigorta, deprem nedeniyle oluşan maddi zararları bir nebze olsun karşılamak amacıyla devreye girer. 6 Şubat depreminde, sigortalı binaların zararları bu şekilde karşılanmaya çalışılmıştır. Ancak, sigorta şirketlerinin ödeme süreçleri bazen karmaşık olabilir. Sigorta, her zaman beklendiği gibi işler mi? Kaybınızın tam olarak karşılandığını hissedebilir misiniz? Bu noktada, hukuki bir destek almak önemlidir. Sigorta şirketlerinin ödeme güçlükleri, zarar görenlerin haklarını tam olarak alabilmesi için bir engel teşkil edebilir.

Devletin sorumluluğu da büyük bir konu. Kamu binalarının sağlamlığı, afet yönetimi, yardımlar ve sosyal destekler… Devletin ihmali, daha büyük felaketlere yol açabilir. Eğer devletin ihmali veya eksikliği söz konusuysa, devlet de tazminat ödeme yükümlülüğüyle karşı karşıya kalabilir. Yardımlar, çeşitli sosyal destekler ve tazminat ödemeleri bu sürecin bir parçasıdır. Ancak, devletin verdiği yardımların yetersiz kaldığı durumlarda, hukuki yola başvurmak kaçınılmaz olabilir.

Adaletin Peşinden Gitmek: Her Zararın Telafisi Mümkün Olmasa Da…

Deprem, doğal bir felakettir ama insanlar tarafından yaratılan ihmaller ve hatalar da bu felaketi büyütebilir. Kaybedilen canlar, evler, iş gücü ve yaşam düzenleri… Bunlar telafi edilemez. Ancak kayıpların bir kısmı, tazminat yoluyla hafifletilebilir. Tazminat, sadece maddi zararları değil, manevi kayıpları da bir nebze olsun karşılamak amacıyla var. Ancak unutulmamalıdır ki, tüm kayıpların bir bedeli yoktur. Duygusal acılar, sevdiklerimizin kaybı, bir daha geri getirilemez. Ancak bu acıların ve kayıpların farkına varan bir sistemin olması, en azından bir adalet hissi yaratabilir.

Depremzedelerin haklarını savunması, sadece kendi haklarını korumakla kalmaz, aynı zamanda toplum olarak daha sorumlu bir yapı inşa etmek anlamına gelir. Hukuki haklarınızı ararken, sadece bir birey olarak değil, adaletin peşinden koşan bir insan olarak hareket ediyorsunuz. Unutmayın, deprem gibi büyük felaketlerin ardından adaletin inşa edilmesi, sadece bir hak arayışı değil, aynı zamanda tüm toplumun geleceği için de büyük bir adım olacaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.