Metin Keçeci, 31 Aralık 1975’te Hakkari’de doğdu. Tiyatroya 10 yaşında başladı ve 1993–94 yıllarında İlim Sağlık Kültür Araştırma Vakfı çatısı altında amatör oyunlarda boy gösterdi.
2002 yılında İstanbul’a yerleşip 2003’te yerel bir kanalda sunuculukla televizyona adım attı. Sonraki yıllarda TRT 1’de Fırtınalı Hayatlar, TGRT’de Bodrum Hakimi, 2004’te yer aldığı sinema filmleriyle sektörde aktif hâle geldi.
Asıl çıkışı, 2005’te katıldığı Beşiktaş Kültür Merkezi’nin (BKM) atölyesinden doğan Çok Güzel Hareketler Bunlar (ÇGHB) programı oldu. Organize İşler, Hokkabaz ve Bir Demet Tiyatro gibi yapımlarla hafızalara kazındı. BKM çatısı altında uzun süre sahnede yer aldı
12–13 Haziran 2025 tarihinde Nişantaşı’nda Magazin Burada muhabiri Samet Aday tarafından görüntülendi. O röportajda yaşadığı ekonomik ve psikolojik zor süreci sıcağı sıcağına anlattı. Söyledikleri Türkiye kamuoyunda yankı uyandırdı:
Bu sözler, hem sosyal basında hem de magazin kulislerinde geniş yankı buldu. Sosyal medya kullanıcıları sanat camiasının desteğini beklerken, eleştiri yöneltilenler arasında Yılmaz Erdoğan ve ÇGHB ekibi oldu
Keçeci, icralık olduğunu ve evinin boşaltılması süreciyle karşı karşıya kaldığını acı bir açıklıkla dile getirdi. “Pazartesi evden atılıyorum” bilgisini verirken kendini tutamadı ve gözyaşlarını saklayamadı
“Eski dostlarım…” ifadesiyle yakınlarının kendisine sahip çıkmadığını vurguladı. “Telefonlarıma bakmıyorlar” diyerek, acımasızca yalnızlaştığını anlattı
“Belki 10 defa intihar etmiştim” açıklaması, ruh sağlığı açısından kırılganlık yaşadığını ortaya koydu ve kamuoyunda empatiyle karşılandı
“Beni bu hale getirenler, cenazeme gelmesin” ifadesi, kırgınlık ve kızgınlığın iç içe geçtiği sert bir mesaj oldu
Metin Keçeci’nin röportajından öne çıkan duygu dolu cümleleri şöyle özetlenebilir:
“İcralığım… Pazartesi günü evden atılıyorum. Yutkunamıyorum.”
“Belki 10 defa intihar etmiştim.”
“Beni bu hale düşüren her kim varsa, cenazeme gelmesin.”
“Mama alıp bir köşede sokak hayvanlarını beslesinler.”
Bu açıklamalar, hem bir çığlık hem de sanatçının sosyal çevresine bir isyandı. Metin Keçeci, yıllarca emek verdiği tiyatro ve televizyon camiasından destek beklerken, şu an maddi ve psikolojik anlamda zor durumda.
Metin Keçeci, 49 yaşında, halkın sevgisini kazandığı BKM üzerinden çıkış yapmış ancak bugün acı bir yalnızlıkla mücadele ediyor. Açıklamaları hem trajik hem de düşündürücü. “Cenazeme gelmesinler” çıkışı, kırgınlıkla dolu bir haykırış. Kamuoyunun ve sanat dünyasının bu çıkışı duyarlı bir şekilde karşılaması yakın süreçte göreceğimiz önemli bir sosyal refleks olabilir.
Bu konuda sizin düşünceleriniz neler? sektör nereye gidiyor? Sevdiğimiz oyuncular neden ekranlarda rol alamıyor?