web analytics

Türkiye de Antrenörlük

Yayınlama: 30.08.2023
A+
A-

 

 

” Türkiye’de Antrenörlük bir bilimmidir, yoksa bir meslekmidir?’

Ülkemizde Spor teskilati bünyesinde kurulu 69 adet spor federasyonunun organizasyonunda yaklaşık 160 bin civarında antrenör vardır.

 

Türkiye’de beş kademeli antrenör eğitim sistemini göz önüne alırsak bu antrenörlerin % 95″i ilk kademe antrenörlük diplomasına sahip, % 5″lik kesim ise 2,3,4,5 ncı kademe antrenörlük diplomasına sahip kişilerden oluşmaktadır.

 

Bizde durum böyleyken, Dünya genelinde õzellikle gelişmiş úlkelerin antrenör derecelendirme formatına baktığımızda 3 kademeli antrenör eğitim sisteminin varlığından söz edebiliriz. Ayrıca bu kademeli sistemde diploma derecesinin haricinde antrenör kimlik tasarım ve tanımlamaları yine 3 esas üzerine inşa etmişlerdir.

 

Bunlar;

1) Topluluk Antrenörü: Biz bunları halk sporu rekreasyonel sporlar, sağlık sporu yada alt yapı antrenörleri olarak isimlendirebiliriz.

 

2) Ulusal antrenör; İl veya bölgesel spor faaliyetlerinde sporcuların ilk aşama yarışma ve rekabet becerileri geliştiren, onları geleceğe hazırlayan antrenörler olarak isimlendirebiliriz.

 

3) Yüksek Performans Antrenörü; Öncelikle uluslararası düzeyde sporcularını antrene eden, onları büyük yarışlara hazırlayan, tam donanımlı antrenörler olarak tanımlayabiliriz.

 

Kısaca izah etmeye çalıştığım konu sporda gelişmiş ülkeler bu antrenörlerin kademelendirmesi, sınıflandırılması ve tasnifleme neticesinde büyük başarılar elde ederken, Ülkemiz de tek düze eğitim öğretim sistemi uzun süre devam etmiştir.

 

Ancak, son zamanlarda ulkemizde antrenör eğitim mevzuatında gözle görülür iyileştirme ve ilerleme olsada kalıtsal mevcut eğitim sisteminde, antrenör tasnif ve teknik sınıflandırma metotlarının yeniden ele alınmasında fayda vardır.

 

Herşeyden önce Türk spor sistemi kendini antrenör yetiştirmeye adamalıdir.

 

Çünkü bir ülkede kaliteli antrenörü yetistirmeden, şampiyon sporcuyu yetistiremezsiniz.

 

Bu konuda gelişmiş ülkelerin antrenör eğitim ve yetistirilme sistemine baktıgimizda müthiş yatırımlarin olduğunu görmekteyiz.

 

Hatta bazı ülkelerin antrenörlük sertifikasyon sisteminde antrenör adayları bir çok teorik alanda eğitim alıp, uygulama standartları gelistirken tıpkı akademisyenler gibi “tez” hazirlamaktalar bu hazırlanan tez’lerde bir komisyon tarafından incelenmekte tez savunması sözlü olarak yapılmaktadır.

 

Bu tip benzeri uygulamalar şüphe yokki hem antrenör kalitesini artırmakta hende antrenörün kendini güncel tutmasını sağlamaktadır.

 

Yukarıda bahsettiğimiz özet bilgiler ışığinda Ülkemizde de benzeri eğitim sistemine geçilerek sertifikasyonu hak eden antrenorlere gerekli itibarı sağlamalıyız.

 

Ve daha da önemlisi 657 Sayili Devlet memurları Kanununa bir madde eklenerek antrenorleride egitim öğretim sınıfına dahil edilmeleri sağlanmalıdır.

 

Çünkü sporun bütünlüğü çerçevesinde sağlıklı bir antrenör eğitim sistemi yoksa eğer, sporun diğer bileşenlerinin sürdürülebilir başarısindan da söz etmek mümkün değildir.

 

❌ Kıymetli antrenör arkadaşlar sporda gelişmiş bazı ülkelerin yüksek performans antrenör eğitim sistemleri kısa örneklemesi ile kendimizi test edelim…

 

1) Spor biyomekanigi, spor psikolojisi, spor felsefesi, spor tarihi hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

2) Mikro ve makro antrenman planlaması hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

3) İlgili branşın kasılma ve enerji metabolizması hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

4) Antrenman donemlemesi, yüklenme, kapsam,süre toparlanma, form tutma (sıklet sporlarında) kilo ayarlama, sporcu beslenmesi ve sporcu stres kontrolü hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

5) Bioritm, ergojenik destek, biokimya, doping, jetlag, saat farkları, oksijen borçlanması, surantre, yükseklik antrenmanı, geçiş donemi hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

V.s v.s örneklemede bu sorular çoğaltılabilir.

 

Velhasıl, nasıl ki, şampiyon bir sporcunun yetiştirilme süresi 8-10 yıllik bir zaman dilimini gerektiriyorsa, başarılı bir antrenorun yetistirilmeside 20-25 günlük bir zaman dilimlemesine indirgeyemeyiz.

 

Çunku kaliteli bir antrenörün yetiştirilme süreci, şampiyon bir sporcunun yetiştirilme sürecinden daha meşakkatlidir. Bu süreci tamamlayan ülkelerinde uluslararası yüksek performansli sporda başarısı ortadadır.

 

Son söz olarak diyorum ki, Türk sporunda başarılı geleceği inşa edebilmek özellikle alt yapıda ve Milli takımlarda gorevlendirdigimiz antrenorlere çok dikkat etmemizi gerektiriyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.