HİDROJEN HAKKINDA
04.07.2023
Son zamanlarda yer küremizde enerji fiyatlarının özellikle petrol ve doğalgaz gibi yakıtların dünyadaki olaylara bağlı olarak artmasının ekonomimizi olumsuz etkilenmesi ve ülkemizin cari açığını büyük çapta artırması belimizi bükmektedir. İhracatımızı da dolaylı olarak baltalamaktadır gerçeği ortada. Petrolümüz, doğalgazımız yok ama kömürümüz var diyoruz ya sürekli …
Cenab-ı Allah’ın bize bahşettiği bu kömürü hidrojen üretiminde de niye kullanmayalım ki ? Petrol ve doğalgaza bağımlılığımızı bu nimeti kullanarak niye koparmayalım ki?
Ayrıca doğalgaz dağıtım hatlarına %2 ile %6 arasında bir miktarda hidrojen katkısının mümkün olduğunu belirtiyor işin uzmanları. Bu girişimin gerçekleşmesi de enerji maliyetlerimizin azalmasına önemli ölçüde katkı sağlayacak. Pahalı enerji yakınmamız sona erecek.
Hidrojen üretiminde şu an için ülkemizde en hazır olan ve bol miktarda bulunan madde yerli kömürümüz olarak karşımızda duruyor. Hidrojen enerjisini ülkemizde bol miktarda bulunan bordan da üretmek mümkün. Margarin yapımında hidrojen kullanılabiliyor. Rüzgardan da hidrojen elde edilebiliyor. Karadenizin dip sularının hidrojen sülfür bakımından çok zengin olduğu ifade ediliyor.
Enerjide üç ana prensip vardır diyorduk. Neydi bunlar?
1- Enerjide verimlilik. 2- Enerjide çeşitlilik 3- Enerjide tasarruf.
Şimdilerde gündemimize yeniden giren Hidrojen enerjisi enerjide çeşitlilik prensibine katkı sağlayacak. Alternatif bir enerjimiz daha olacak.
Petrolden elde edilen bildiğimiz bütün ürünler kömürden de elde edilebilir prensibi geçerliliğini koruyor. Yerli kömürümüzden hidrojen elde etme zamanı geldi gibi görünüyor. Petrolümüz ve doğalgazımız yok ama kömürümüz var diyoruz ya,şimdilerde kömürden diğer şekillerde yararlanmanın dışında, hidrojen elde etme çalışmasının gündeme gelmesi ve sonuç verecek çalışmaların başlatılması muhteşem olacak. Enerjide çeşitlilik prensibine de zenginlik katarak,Enerjide çeşitlilik pastasına bir enerjimizi daha ekleyeceğiz.
Dünya daki bor üretiminin %70 ine ülkemizin sahip olduğu da ayrı bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Bu da ayrı bir avantajımız ilerisi için.(Şimdiye kadar hidrojenin bombasını vs. biliyorduk…)
Hidrojen saydam, renksiz, kokusuz ve tatsız bir elementtir. Havanın ağırlığından 14 kat daha hafiftir. Tabii bir yakıt olmayan hidrojen birincil enerji kaynaklarından yararlanarak su, fosil yakıtlar biyokütle gibi çok değişik hammaddelerden üretilebilir. Zamanımızda buhar kalitesini artırma atık gazların saflaştırılması, elektroliz, foto süreçler , termo kimyasal süreçler radyoliz gibi alternatif birçok hidrojen üretim teknolojisi var dünyada. Fosil yakıtlar sadece alevli yanmaya uygundur. Hidrojen ise alevli yanmaya ilaveten katalitik yanmaya, direk buhar üretimine, hibritleşme ile kimyasal dönüşüme ve yakıt hücresi ile elektrik dönüşümünde elverişli bir elementtir. Ülkemizde hidrojen gaz halinde ve sıvı halde kullanılabiliyor. Geçmişte gündeme gelmişti hidrojen üretimi. 25 yıl önce tröstlerin engeline takılmıştı. Malum çevreler ve işbirlikçileri engel koymuşlardı bu çalışmaya değer bütün buna benzer işlerde olduğu gibi. Ancak şimdilerde düğmeye basılıyor. Enerji bakanımız Fatih Dönmez in en kısa zamanda çalışmalara başlama startı vereceğini bekliyorduk.Yeni bakanımız Alparslan Bayraktar’ın da bu konuya eğileceğinden şüphemiz yoktur.Prof.Dr.Nejat Veziroğlu 25 yıldan beri hidrojeni gündemden düşürmemişti. Bu konuda daha bir çok ilim adamımız hidrojen çalışması için hamle bekliyor. Başta ABD olmak üzere dünyada birçok gelişmiş ülke durumundaki devletler hidrojen üretimine çoktan geçmişler. Ayrıca Hiç bir şaibe oluşturmayacak bir yakıt.Biz niye geçmeyelim ki ?
Hüseyin AKARÇEŞME
İto 81.Katı yakıt meslek komitesi meclis üyesi
İTO Mevzuat komisyonu başkanı