web analytics

GÜREŞİN GİZLİ KAHRAMANLARI

Yayınlama: 26.09.2023
A+
A-

Güreşin perde gerisinde duran kahramanlar…

 

“Nam-ı diğer Müsteşar Çebi’

 

Hepimizin bildiği birşey varki, her başarının arkasında sırtını dayadigin insanlar vardır.

 

Bunlar asla öne çıkmazlar ve onlar hep geride durmayı tercih ederler.

 

Bu insanlardan bir taneside “Müşteşar” lakaplı eski gurescilerimizden spor adamı “Necmi Cebi”dir.

 

Müsteşar Çebi, medeni cesareti yüksek, atılgan, iş bitirici, çözümleyici özellikleri ile İstanbul Tekel sporda yıllarca güres yaptıktan sonra antrenörlük ve daha sonra spor idareciligine soyundu.

 

O hem sporculuğun da hem antrenörlüğün de çözümleyemediği sorunları, idarecilikte çözmenin aritmetiğini keşfetmisti.

 

İstanbul Tekel spordan sonra başka güreş kulüpleride kurarak bir cok güreşçinin istihdamını sağladı. Hatta, Türkiye adına Kafkas kökenli sonradan Avrupa, Dúnya, Olimpiyat şampiyonu olan Ramazan Şahin’in Tûrk vatandaşı olmasını Tekel güreş kulübü ûzerinden yaparak, ülkemize bir çok şampiyonluklar kazandırdı.

 

Bu sürec içerisinde hem liglerde hem sampiyonalarda takımı bir çok kez başarılı oldu. Bu başarisı sporcularina Milli takımın kapılarını açtı.

 

Müsteşar Çebi durmak bilmiyordu.

 

Yollar ne kadar meşakkatli olursa olsun o, evladı yerine koyduğu bir avuç sporcusu için karınca misali yıllarca çalıştı durdu. Bazan yoluna taş koyuldu, bazan olmadık muamelelere karşı mücadele etti.

 

İşte bu özelliklerinden dolayı ona “Müsteşar’ lakabı konulmuştu.

 

Bu ismi ona koyanlar çokta haklı bir ismi ona uygun görmüşlerdi.

 

Devlet-i aliyye’de Bakanlar siyasi atamayla gelsede Devletin temsili iradesi müsteşarlık makamında vucud bulurdu.

 

Onlar Devletin işlemesinin “motor”gücünü oluştururlardı.

 

Necmi Çebi’de Müsteşarlık ünvanina uygun çalıstigi güreş kulüplerinin motorize gücünü temsil ediyordu.

 

Geçmis dönem güresciler daha çok kazansın diye “Güreşte ücreti mukabilinde transfer” konusuna çok önem veriyordu.

 

Müsteşar Çebi’nin bu mücadele azmi bir çok kez inkitaya ugrasada o güreş diyordu, güresciler diyordu.

 

Yazının başında söyledigimiz gibi o perdenin gerisindeki kahramanlardan bir tanesiydi.

 

Yıllar yılı, aylar haftaları kovalarken, Müsteşar Çebi uzun süre kayıplara karışmış bir nevi kendisini izole etmişti.

 

Çok yorulmuştu, geriye dönüp baktığında onlarca fedakarlık ne için di?

 

Oda biliyordu; “birgün her yeninin eskiyeceğini.”

 

Oda biliyordu; “eski iyilerin bugün yerinde yeller estiğini”

 

Ve biliyordu; “Bir çok iyi adamlar, beyaz at’larına binip gitmişlerdi.”

 

Uzun yıllar sonra Müsteşar Çebi’den bir telefon aldım.

 

Bana diyordu ki, “artık meclisteyim bir milletvekilimize danışmanlık yapıyorum ve artık güreşin ve güreşçinin derdiyle daha rahat uğraşırım.”

 

Diliyorum ki, bu dileğinde başarılı olursun sayın müsteşar Çebi.

 

Ve yine diliyorum ki, sizler gibi güreşin derdiyle dertlenen insanimizin sayısı çok, yolları aydınlık olsun.

 

Elbette ki senin meziyetlerini anlatmaya sayfalar yetmez ama hep dediğimiz bir söz var ya, bizi anlarsa arifler anlar.

 

Evet..! sayın Müsteşar Çebi senin gibilerin kaderi mücadeleyle yogrulmak olsada , akrebin kıskacında bile sizler daha çok tarih yazarsınız.

 

“Kalın sağlıcakla”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.