web analytics

Dijital İtibarını Korumak Senin Hakkın: Yalan Haberleri Sildirmek İçin Hukuki Mücadele Rehberi

Yayınlama: 14.04.2025
A+
A-
2020 yılında Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Avukat Nupel Dicle Oyur, 2021’de Diyarbakır Barosu’na bağlı olarak Ceza, İş ve Aile Hukuku gibi alanlarda avukatlık yapmaya başlamıştır. Çözüm odaklı yaklaşımıyla müvekkillerine en iyi hukuki desteği sağlamaktadır. Sanata olan ilgisiyle tiyatro deneyimini mesleğine entegre eden Oyur, hukuku insani bir bakış açısıyla sunmaktadır. Toplumsal sorumluluk bilinciyle gönüllü davalarda yer alan ve insan hakları savunuculuğu yapan Oyur, hukuki bilgilerini Gazetemizdeki yazılarında paylaşarak adalete erişimi kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Hem mesleki yetkinliği hem de sanata olan ilgisiyle dikkat çeken Oyur, yazılarıyla adalet sistemine ışık tutmaya devam edecektir.

Bir sabah uyanırsın ve seni anlatmayan bir haber adının yanında gururla durur. Sessiz kalırsan, o yalan senin gerçeğin olur. Artık internette adımız, bizden önce konuşuyor. Bazen iyi şeyler fısıldıyor; başarılar, yazılar, ödüller… Ama bazen, hiç olmadığımız bir kişinin sesiyle konuşmaya başlıyor. Birileri, sizin adınızı bir cümlede geçiriyor ve sonra o cümle sonsuza kadar orada kalıyor. O yalan, algoritmaların içinde kendine güvenli bir yer buluyor. Peki biz? Biz kendimize güvenli bir alan bulabiliyor muyuz?

Bu yazıda anlatmak istediğim şey, bir başkasının dijital kalemiyle yazılan yalanları silmenin mümkün olduğu. Evet, bazen gerçekten mümkün. Çünkü hukuk, bu dijital çöplüğe karşı elimizdeki en güçlü temizlik fırçası. Yeter ki kullanmayı bilelim.


Kişilik Hakları ve Dijital Şiddet

Dijital ortamda yayılan her bilgi, doğru olmak zorunda değil. Ama ne yazık ki her yanlış bilgi, bir insanın hayatını değiştirebilir. İsminizin, geçmişte yaşadığınız bir olayla ya da hiç yapmadığınız bir şeyle yan yana yazılması; iş hayatınızı, sosyal çevrenizi ve en önemlisi de iç huzurunuzu darmadağın edebilir.

İşte bu noktada devreye giren temel kavram şu: kişilik hakları.

Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesi açık:
“Hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse, hakimden bu saldırıya son verilmesini isteyebilir.”

Yani, internette sizinle ilgili yapılan bir paylaşım, haber ya da yorum sizi küçük düşürüyor, karalıyor, özel hayatınızı ihlal ediyorsa; susmak zorunda değilsiniz. Hukuki yollarla bu içeriğin kaldırılmasını, yayılmasının durdurulmasını ve hatta bu eylemi yapan kişilere tazminat ödetilmesini sağlayabilirsiniz.


İlk Adım: İçerik Sağlayıcısına Başvuru

Başlangıç çok önemli. Önce, içeriği yayınlayan internet sitesine başvurmak gerekiyor. Bu bir haber sitesi, bir blog sayfası ya da sosyal medya olabilir.
Resmî ve açık bir dille, içeriğin neden hukuka aykırı olduğunu, sizi nasıl etkilediğini anlatan bir yazı yazmalısınız. Delilleri eklemeyi unutmayın: ekran görüntüsü, link, tarih…

Bazı durumlarda bu girişim yeterli olabilir. Ama çoğu zaman, siteler içerikleri kaldırmakta isteksiz davranıyor. İşte burada ikinci perde başlıyor.


Sulh Ceza Hakimliğine Başvuru (5651 Sayılı Kanun)

5651 sayılı Kanun gereği, kişilik haklarınızın ihlali durumunda Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurabilirsiniz. Bu başvuruda:

  • Hangi içerikten rahatsız olduğunuzu,
  • Bu içeriğin hangi hakkınızı ihlal ettiğini,
  • Nasıl bir zarar doğurduğunu,

ayrıntılarıyla anlatmalısınız.

Hakim, dosya üzerinden karar verir. Eğer içerik kişilik haklarını ihlal ediyorsa, “erişimin engellenmesine” ya da “içeriğin yayından kaldırılmasına” karar verir. Ve bu karar, BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) aracılığıyla uygulanır.


Google’dan Silmek: O Meşhur Aynayı Temizlemek

Google, dijital hafızanın en inatçı aynası. Ama temizlenemez değil. Google, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararları doğrultusunda bireylerin dijital izlerini kontrol altına almasını sağlayan bir sistem sunmaktadır. Bu sistem, özellikle arama motorlarında kişilik haklarını ihlal eden içeriklerin kaldırılması için bireylere önemli bir başvuru hakkı tanımaktadır.

Google’ın içerik kaldırma sayfasından:

  • Hakkınızdaki yalan haberin linkini,
  • Neden kaldırılması gerektiğini,
  • Varsa mahkeme kararını, ekran görüntüsünü,

başvuru formuna ekleyerek gönderebilirsiniz.

Başvuru yapmak için ilgili bağlantı: support.google.com/legal

Başvuruda dikkat edilmesi gereken temel unsurlar şunlardır:

  • Kaldırılmasını talep ettiğiniz içeriğin açık ve doğru linki,
  • Bu içeriğin kişisel verilerinizi ve itibarınızı nasıl zedelediğine ilişkin ayrıntılı açıklama,
  • Daha önce yapılmış başvurular veya varsa konuyla ilgili bir mahkeme kararı.

Google, bu başvuruları değerlendirirken, kamu yararı ile bireysel mahremiyet arasında hassas bir denge kurmaya çalışır. Bu nedenle, başvuru metninizin gerekçelendirilmiş, belgelerle desteklenmiş ve insan hakları perspektifiyle temellendirilmiş olması büyük önem taşır.

Unutmayın, bu bir algoritma değil; bir ekip inceliyor. O yüzden başvurunuzun dili net, hukuki ve duygusal şiddeti gösterecek kadar insanî olmalı.


Unutulma Hakkı: Dijital Dünyada Yeniden Doğmak

Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın kararıyla gündeme gelen “Unutulma Hakkı”, bugün Türkiye’de de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında dolaylı olarak tanınmakta.
Bu hak şunu söylüyor:

“Geçmişin seni ömür boyu yargılamasına izin verme.”

Yani artık kimse, on yıl önce yaşanmış bir olayla seni sonsuza kadar suçlayamaz. Herkes değişebilir. Herkes geçmişiyle barışabilir. Ve hukuk, dijital geçmişini silme hakkını sana tanır.


Gerçek Olaylar Işığında Dijital İtibar Davaları

📌 Avrupa Adalet Divanı – Google Spain v. Costeja González (2014)

İspanyol bir vatandaş, yıllar önce yayınlanan bir borç haberi nedeniyle Google’da sürekli bu içerikle anılıyordu. Mahkeme “kişilik hakları, dijital aramalarda korunmalı” dedi. Google, bu kararla içerik silme sistemini kurmak zorunda kaldı.

📌 Türkiye – Yargıtay Kararı (2022)

Kamu görevlisinin eski bir soruşturma haberi yıllar sonra hâlâ yayındaydı. İçeriğin güncelliğini kaybettiği, kişilik haklarının ihlal edildiği tespit edildi. Erişim engeli kararı verildi. Bu karar, Yargıtay tarafından da onaylandı.

📌 Fransa – CNIL v. Google (2019)

Fransa, Google’ın sadece Avrupa’da değil küresel çapta içerik kaldırması gerektiğini savundu. Mahkeme, “Avrupa sınırları içinde unutulma hakkı geçerlidir” dedi. Bu dava, içerik kaldırmanın uluslararası sınırlarla çatıştığını gösterdi.

📌 Almanya – Sosyal Medya Hakareti Davası

Sosyal medyada yapılan iftira içerikli paylaşımlar için mahkeme, yalnızca içeriğin kaldırılmasına değil, yüksek manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Gerekçede, “her yalan sadece bireyi değil, toplumu da yaralar” denildi.


Tazminat ve Ceza Davaları

Bazı durumlar vardır ki, sadece içeriğin kaldırılması yetmez. Kimi zaman yayılan bir yalan, o kadar büyük zarar verir ki, maddi ve manevi tazminat davası açmak gerekebilir.

Eğer içerikte:

  • Hakaret varsa,
  • İftira varsa,
  • Özel hayatın gizliliği ihlali varsa,

bu bir suçtur. Savcılığa suç duyurusunda bulunabilir, ceza davası süreci de başlatabilirsiniz.


Sessiz Kalmak, Rıza Göstermektir

Dijital şiddet, görünmez bir suçtur. Ama etkisi gerçektir. İşini kaybeden, yalnızlaşan, psikolojik destek almak zorunda kalan binlerce insan var. Ve çoğu, sadece tek bir yalan haber yüzünden bunları yaşıyor.

İnternette yayılan gerçek dışı içerikler karşısında susmak, çoğu zaman bu içeriğin meşrulaşmasına yol açar. Hukuk, bu tür dijital saldırılara karşı bireylere etkin koruma sağlar. Yeter ki kişi, kendisine yöneltilen haksızlığa karşı susmasın, süreci başlatsın.

Unutmayınız: “Adalet sadece mahkeme salonlarında değil, internet tarayıcılarının satır aralarında da tecelli edebilir.”

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.