İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan polis memuru M.S., tayin edildiği yeni görev yerine gitmeden önce yaşamına son verdi. Basın ve sosyal medyada büyük yankı uyandıran olayla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü bir açıklama yaptı ve iddialar üzerine müfettiş görevlendirildiğini duyurdu.
14 yıl 3 ay boyunca İstanbul’da görev yapan M.S.’nin, 2025 yılı Genel Atama Dönemi kapsamında Diyarbakır’a atandığı bildirildi. Ancak tayin kararına karşı çıkan polis memuru, bu kararı tam 10 kez ertelemek için başvuruda bulundu. 11. başvurusu ise reddedildi. 27 Haziran 2025 tarihinde İstanbul Emniyeti ile ilişiği kesilen polis memurunun, intihar ettiği tarihte mehil izninde olduğu belirtildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kamuoyunun dikkatini bu trajik olaya çekti. Polis memurunun psikolojik olarak zorluklar yaşadığına ve boşanma sürecinde olduğuna dikkat çeken Bakan, memurun mahkemesi devam ederken çocuklarını görememekten ve yeni görev yerinin zorluklarından dolayı büyük bir çöküntü yaşadığını vurguladı.
Murat Bakan, memurun intihardan önce bıraktığı mektubu da paylaştı. Mektupta, “Beni bu hale getiren sadece Emniyet. Psikolojik sorunlarım varsa bile bu durumdayken Diyarbakır’a gitmek istemediğimi dilekçeyle belirttim. Hiçbir sorunumu dinlemeden tayin işlemini gerçekleştirdiniz. Hakkım helal değil.” ifadeleri yer aldı.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, olayın tüm yönleriyle araştırılması için bir polis başmüfettişinin görevlendirildiği belirtildi. Ancak kamuoyunda oluşan tepki ve Emniyet içindeki psikolojik destek mekanizmalarının yetersizliği tartışılmaya devam ediyor.
Murat Bakan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya ve Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş’a seslenerek, “Kaçıncı intihar bu?”, “Psikolojik destek birimleriniz nerede?”, “İnsani talepleri neden görmezden geliyorsunuz?” sorularını yöneltti.
Türkiye’de son yıllarda artış gösteren polis intiharları, Emniyet Teşkilatı içerisindeki baskı ortamı, mobbing ve psikolojik destek eksikliği gibi sorunları yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, atama süreçlerinin sadece bürokratik işlemlerle değil, personelin sosyal ve psikolojik koşulları dikkate alınarak yürütülmesi gerektiğini belirtiyor.
İntihar eden polis memurunun mektubundaki satırlar, Emniyet içindeki yalnızlığı ve çözüm bekleyen yapısal sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. M.S., son mektubunda şu satırlarla veda etti:
“İnsan yerine konulmadım. Dilekçemi bile okumadan beni ölüme gönderdiniz. Hakkım helal değil.”