“Halk Boykotta, Onlar Reklamda:Vicdani Duruşa Medyatik İhanet”

Gazze’de yaşanan sivil kayıplar sonrası dünyanın dört bir yanında başlatılan boykot çağrıları Türkiye’de de geniş bir karşılık bulmuş, halkın önemli bir kesimi İsrail bağlantılı markalara karşı toplumsal bir duruş sergilemişti. Bu süreçte sosyal medyada etkili kampanyalar yürütülürken, Türkiye’de bazı medya kuruluşlarında ve ekran yüzlerinde sergilenen tutum kamuoyunda ciddi rahatsızlık yarattı.

İlk olarak, ATV’de yayınlanan sabah programında Müge Anlı’nın boykot listesinde yer alan bir ürün olan Doritos cipsin reklamını yapması büyük tepki toplamıştı. Henüz bu olayın yankıları dinmemişken, bu kez kamuoyunda akademik kimliğiyle bilinen Jeolog Prof. Dr. Celâl Şengör’ün, sosyal medya üzerinden aynı ürüne dair övgü dolu bir tanıtımda bulunması dikkat çekti.

Toplumun geniş bir kesimi bu tür davranışları, halkın acısına karşı duyarsızlık olarak nitelendiriyor. Boykot, yalnızca bir tüketim tercihi değil, aynı zamanda ahlaki ve vicdani bir duruş olarak görülüyor. Hal böyleyken, medyada etkili isimlerin bu duruşa zıt hareketlerde bulunması, “milli birlik ve beraberlik” çağrılarını zedeleyen adımlar olarak değerlendiriliyor.

Tepkilerin odağındaki isimler için yapılan yorumlarda, kamuya mal olmuş kişilerin daha sorumlu davranmaları gerektiği ifade ediliyor. Gazze’de yaşanan insanlık dramı karşısında sessiz kalan ya da tam tersine tepki çeken tanıtımlarla boykot ruhunu hiçe sayan bu tür tutumların, toplumsal hafızada olumsuz bir iz bıraktığı açık.

Sonuç olarak, toplumsal dayanışma bilincinin yükseldiği bu günlerde, ekran yüzlerinin ve kanaat önderlerinin tercihleri yalnızca kişisel değil, aynı zamanda toplumsal etkiye sahip adımlar haline geliyor. Bu nedenle herkesin, özellikle de kamusal alanda etkili isimlerin, söz ve eylemlerinde daha dikkatli olması yönünde ciddi bir beklenti söz konusu.