Irak Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) tarafından paylaşılan verilere göre, son sevkiyat 5 Haziran’da gerçekleştirilmişti. O gün yaklaşık 3 milyon varil ham petrol Basra Limanı’ndan ihraç edildi. Ancak takip eden 11 gün boyunca yani 16 Haziran’a kadar limandan tek bir varil dahi petrol çıkışı olmadı. Bu durum hem bölgesel güvenliğe dair kaygıları tetikledi hem de Irak’ın zaten kırılgan olan bütçe yapısına ciddi bir baskı oluşturdu.
Rûdaw’a konuşan petrol uzmanı Dr. Govend Şêrwanî, bu duraklamanın “çok ciddi” bir emare olduğunu belirtti. Şêrwanî, “Şirketler, İran ve İsrail arasında patlak veren çatışma nedeniyle bölgede ciddi bir güvenlik riski görüyor. Irak’ın kendisine ait tanker filosu çok sınırlı, bu nedenle taşıma faaliyetleri ağırlıklı olarak yabancı şirketlerin kontrolünde. Doğal olarak risk büyüyünce taşıma da duruyor” ifadelerini kullandı.
Irak, OPEC ile imzalanan üretim kısıntısı anlaşması gereği ihracat miktarını dikkatle dengelemek zorunda. Uzmanlara göre bu duraklama, Irak’ın kota altında kalmasına neden olabilir ve ilerleyen süreçte petrol üretimini telafi etmekte zorluk yaşamasına yol açabilir. Aksi durumda, fazla ihracat yapılması halinde OPEC tarafından yeni üretim kısıntılarına zorlanması da muhtemel.
Irak ile OPEC arasındaki anlaşmaya göre ülkenin günlük ihracat kapasitesi 3.3 milyon varil olarak belirlenmiş durumda. Ancak Irak’ın 2025 yılı bütçesi bu miktarın 3.5 milyon varil olması varsayımıyla hazırlanmıştı. Aradaki fark, savaş kaynaklı aksaklıklar nedeniyle bütçede derin açıklar oluşabileceğine işaret ediyor.
Haziran ayının başından çatışmaların resmen başladığı 13 Haziran’a kadar, Basra’dan toplam 19 milyon 850 bin varil petrol ihraç edilmişti. Ancak 5 Haziran’dan itibaren yaşanan 11 günlük kesinti, bu ivmeyi tersine çevirdi.
Savaşın resmen başlamasından sonra ancak 16 Haziran itibarıyla yeniden kısıtlı sevkiyat başlatılabildi. SOMO verilerine göre:
Bu üç günde toplamda yaklaşık 11 milyon 950 bin varil ham petrol sevk edildi. Ancak bu rakamlar, yaşanan 11 günlük suskunluğun etkisini telafi etmek için yeterli değil.
Basra Körfezi’nin en önemli limanlarından biri olan Basra, aynı zamanda dünya petrol arzının önemli bir kısmının geçtiği bir enerji kapısı niteliğinde. İran-İsrail geriliminin bu kapıyı fiilen kilitlemesi, sadece Irak ekonomisini değil, global petrol piyasasını da tedirgin etti.
Uzmanlar, eğer çatışma daha da yayılırsa sadece Irak değil, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi petrol devlerinin de ihracat kanallarının etkilenebileceğini belirtiyor.
Irak’tan gelen ilk sevkiyatın ardından gözler, bölgedeki tansiyonun düşüp düşmeyeceğine çevrilmiş durumda. Ancak çatışmanın merkezinde olan İran ve İsrail’in tavırları göz önüne alındığında, enerji piyasalarında yeni bir belirsizlik dönemine girildiği söylenebilir.