Yangın, Ezine’ye bağlı Çetmi köyü yakınlarında saat 13.45 sularında başladı. Tarım arazisinde başlayan alevler, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede kontrolsüz biçimde yayılarak çevredeki ormanlık alanı da etkisi altına aldı. Korku ve paniğe yol açan yangın, hem tarım hem de orman varlığını ciddi şekilde tehdit etti.
Yangının hızla büyümesi üzerine bölgeye Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Hem karadan hem havadan yoğun müdahale başladı. Yoğun duman nedeniyle Ezine–Ayvacık kara yolu geçici olarak ulaşıma kapatıldı. Vatandaşlar yangının yerleşim yerlerine sıçramasından endişe ederken ekipler, alevleri kontrol altına almak için zamana karşı yarıştı.
Yangına müdahalede 7 uçak, 6 helikopter, 23 arazöz, 5 itfaiye aracı ve 4 dozer aktif olarak kullanıldı. Karadan yapılan müdahalelerle alevlerin ilerlemesi durdurulmaya çalışılırken, havadan yapılan sortilerle yangının tepe noktalarına su bırakıldı. Saat 19.30 sularında yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı.
İlk belirlemelere göre 80 hektar orman ve 125 hektar tarım arazisi zarar gördü. Yani sadece ağaçlar değil, çiftçinin emek verdiği tarlalar da alevlerin kurbanı oldu. Yanan tarım alanlarının çoğunun zeytinlik ve buğday tarlaları olduğu tahmin ediliyor. Bölgede geçimini tarımdan sağlayan vatandaşlar için büyük ekonomik kayıplar oluştuğu bildirildi.
Yangına ilk müdahaleyi yapan köylülerden biri şu sözlerle yaşananları anlattı:
“Alevleri gördüğümüzde neye uğradığımızı şaşırdık. Rüzgarla birlikte çok hızlı yayıldı. Kepçeyle, traktörle önünü kesmeye çalıştık ama gücümüz yetmedi. Orman cayır cayır yandı, tarlalar kül oldu. Yüreğimiz de yandı.”
Yangının çıkış nedeni henüz netlik kazanmazken, yetkililer olayla ilgili soruşturma başlattı. Olası senaryolar arasında anız yakma, sigara izmariti, ya da elektrik hatlarından kaynaklanan kıvılcım gibi ihmal faktörleri öne çıkıyor. Ancak kesin tespit, yapılacak teknik incelemelerin ardından netleşecek.
Ezine’deki bu yangın, Türkiye’de yaz aylarında karşı karşıya kalınan orman yangınları riskinin bir kez daha altını çizdi. Hem doğa, hem üretici hem de ülke ekonomisi için ciddi tehdit oluşturan bu felaketlere karşı önleyici adımların artırılması gerektiği bir kez daha gözler önüne serildi.
İklim krizinin etkileri, rüzgarın şiddeti ve insan kaynaklı ihmal birleştiğinde geriye yalnızca yanmış ağaçlar, kaybolmuş mahsuller ve kül olmuş umutlar kalıyor.