İran’dan İsrail’e Ruhani Füzeler Geliyor! Hamaney Gazabı Başladı

Ortadoğu’da kıyamet senaryoları yeniden yazılıyor.
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına çok sert tepki göstererek “Siyonist rejim bu suçtan sağ kurtulamayacak” dedi. Bu açıklama, İran’ın 14 Haziran sabahı İsrail’e yönelik düzenlediği büyük çaplı füze ve drone saldırılarının hemen ardından geldi.

Ortadoğu’da gerilim eşiği aşıldı, tansiyon artık patlama noktasında. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsrail’in son dönemde ülkesine yönelik saldırıları sonrası sessizliğini bozdu ve çok net, çok sert bir açıklamada bulundu: “Siyonist rejim bu suçtan sağ kurtulamayacaktır.” Bu cümle, sadece bir tehdit değil; İran’ın resmî misilleme sürecini başlattığının ilanı gibiydi. Ve nitekim bu açıklamadan çok kısa bir süre sonra İran gökyüzünü alev alev dolduran bir saldırı başlattı.

İran, gece saatlerinde çok yönlü bir askeri operasyonla İsrail’e karşı geniş çaplı bir füze ve drone saldırısı gerçekleştirdi. Saldırı; askeri üsler, radar sistemleri, stratejik hava alanları ve nükleer altyapıların bulunduğu bölgeleri hedef aldı. İsrail topraklarına ardı ardına gönderilen insansız hava araçları ve balistik füzeler, hava savunma sistemlerini zorladı. Patlama sesleri Tel Aviv’den Hayfa’ya kadar hissedildi. Sivil halk sığınaklara indi, sirenler susmak bilmedi.

İran, saldırıya dair yaptığı ilk açıklamada bunun yalnızca bir “ön misilleme” olduğunu, asıl cevabın henüz gelmediğini vurguladı. “Kudüs’ün İntikamı” adını verdikleri operasyonla ilgili İran Devrim Muhafızları, hedeflerin başarıyla vurulduğunu ve Siyonist rejime açık bir mesaj verildiğini duyurdu. İran halkı ise sabaha bu açıklamalarla uyandı; devlet televizyonları, saldırının detaylarını yayınlarken ekranlarda Hamaney’in sözleri yankılanıyordu.

İran lideri Hamaney konuşmasında yalnızca askeri güce değil, halkın maneviyatına da seslendi. “Silahlı kuvvetlerimiz kararlılıkla hareket edecek ve bu aşağılık rejimi perişan edecektir. İran halkı emin olsun ki bu konu hiçbir şekilde hafife alınmayacaktır,” sözleri, hem iç kamuoyunu hem de dış dünyayı hedef alıyordu. Hamaney’in konuşmasında özellikle “perişan etmek” ifadesini kullanması, diplomatik lisanın çok ötesindeydi; adeta bir dini fetva ya da ölüm fermanı gibi algılandı.

Tahran yönetimi uzun süredir sabırla beklediğini dile getiriyordu. Ancak İsrail’in önceki günlerde İran’ın askeri ve nükleer altyapılarına yönelik gerçekleştirdiği nokta operasyonlar, bardağı taşıran son damla oldu. İran, bu saldırıları “ülkenin egemenliğine açık bir savaş ilanı” olarak yorumladı ve artık beklemeyeceğini, hesaplaşmanın başlamış olduğunu tüm dünyaya ilan etti.

İsrail tarafı ise saldırılar sonrası henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak güvenlik kabinesinin acil olarak toplandığı ve tüm hava savunma sistemlerinin maksimum alarma geçirildiği biliniyor. İsrail basını, özellikle Dimona yakınlarındaki nükleer tesiste meydana gelen patlamaların etkisini sorgularken, bazı kaynaklar saldırının beklenenden daha yıkıcı sonuçlar doğurduğunu öne sürüyor.

İran’dan İsrail’e Gece Yarısı Vuruşu: 14 Haziran Saldırısı

14 Haziran sabahı İran, İsrail’in güney ve orta bölgelerine yönelik çok yönlü bir saldırı başlattı. Füze ve kamikaze drone’lardan oluşan saldırı dalgası, İsrail hava savunmasını zorladı. Özellikle Negev Çölü’ndeki askeri üsler, Dimona Nükleer Tesisi çevresi ve Tel Nof Hava Üssü hedef alındı.

Bazı kaynaklarına göre:

• 50’den fazla füze ve drone İsrail’e doğru fırlatıldı.
• En az 7 hedef vuruldu, bazıları askeri altyapılar.
• Tel Aviv yakınlarındaki bir hava üssünde ciddi hasar meydana geldi.
• Saldırıda 12 İsrail askeri yaralandı, 2’si ağır.

Bölge genelinde de yankı büyük oldu. Lübnan’daki Hizbullah, Yemen’deki Husiler ve Irak’taki İran destekli milis gruplar, saldırının “meşru ve yerinde” olduğunu savunarak destek mesajları paylaştı. Körfez ülkeleri ise sessizliğini korurken, ABD’den gelen ilk açıklamalar, İsrail’in yanında oldukları yönünde oldu.

Görünen o ki İran, artık sadece tehdit etmiyor; harekete geçmiş durumda. İsrail için bu, yıllardır ilk defa böyle doğrudan ve büyük çaplı bir saldırıya maruz kalmak anlamına geliyor. Ve bu, yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Çünkü İran, askeri ve siyasi dilini artık değiştirmiş, bekleyen değil uygulayan bir stratejiye geçmiş durumda.Hamaney’in öfke dolu konuşması, sadece geçmiş saldırıların intikamı değil, aynı zamanda gelecekte neler olabileceğine dair net bir uyarı niteliği taşıyor. Ortadoğu’nun kalbinde patlayan bu sözler, diplomasiye yer bırakmıyor.