Normalde roket saldırısı, deprem veya kimyasal tehdit gibi olağanüstü durumlarda devreye giren “Red Alert” (Kırmızı Alarm) sisteminin hacklenmesi, ülkede şaşkınlık ve güvenlik endişesine yol açtı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, bazı kamu kurumlarının iç ekranlarında ve kent genelindeki dijital uyarı panolarında söz konusu mesajın kısa süreyle göründüğü görülüyor.
İsrail Savunma Bakanlığı henüz olaya ilişkin resmi bir açıklama yapmazken, askeri kaynaklar siber saldırının “ciddi ama sınırlı” bir güvenlik ihlali olduğunu belirtti. Sistemin kısa sürede kontrol altına alındığı bildirildi.
Saldırının arkasında kimin olduğu henüz netlik kazanmazken, İsrail medyası olayı İran destekli siber savaş gruplarına bağlı olabilecek “psikolojik operasyon” girişimi olarak yorumladı. Bazı uzmanlar, bu saldırının sadece dijital bir tehdit değil, aynı zamanda toplumsal moral bozma ve güvenlik sistemlerine güvensizlik yaratma amacı taşıdığını öne sürüyor.
Saldırının, İsrail’in güney bölgelerine yönelik devam eden füze saldırıları ve İran’la artan gerilimle aynı zamana denk gelmesi dikkat çekti. Özellikle “Muhammed’in ordusu geliyor” mesajının seçilmesi, dini ve psikolojik çağrışımlar içeren bir gözdağı niteliğinde değerlendiriliyor.
İsrailli siber güvenlik uzmanı Ronen Bar olayla ilgili yaptığı değerlendirmede, şu ifadeleri kullandı:
“Bu artık sadece kodlarla yapılan bir saldırı değil, toplumu hedef alan, doğrudan psikolojik cephede yürütülen bir savaş. Uyarı sistemlerine sızmak, güvenliğin kalbine dokunmaktır.”
Bu saldırı, İsrail’in yalnızca fiziksel sınırlarında değil, dijital savunma hatlarında da kırılganlık yaşadığını gözler önüne serdi. “Muhammed’in ordusu geliyor” mesajı sadece bir uyarı değil, aynı zamanda Orta Doğu’da giderek büyüyen asimetrik savaş stratejilerinin habercisi olabilir.