Katz açıklamasında, “Bu mezuniyet töreni, diktatör Hamaney’e ve İran’daki Ayetullahlar çetesine doğrudan bir mesajdır: İsrail’in uzun kolu size Tahran’da, Tebriz’de, İsfahan’da ve İsrail’i tehdit etmeye çalıştığınız her yerde ulaşacaktır. Saklanabileceğiniz bir yer yok. Eğer geri dönmemiz gerekirse, bu kez daha büyük bir güçle döneriz” ifadelerini kullandı.
İsrail kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu açıklama, savaşın yeniden alevlenme ihtimaline yönelik endişeleri de artırdı. Katz’ın kullandığı ifadeler, İsrail’in İran‘a yönelik askeri reflekslerini kaybetmediğini ve olası bir yeni saldırı senaryosuna karşı hazırlıklı olduğunu gösteriyor.
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ise törende yaptığı konuşmada İran ile 12 gün süren çatışmaya değinerek, “Bu, İsrail halkı tehdit edildiğinde birleşip harekete geçebileceğimizi ve hem kendimize hem de tüm dünyaya ne kadar güçlü olduğumuzu kanıtladığımız bir andı. Biz, gerektiğinde hassasiyetle, sorumlulukla ve kesin kararlılıkla hareket etmeyi biliyoruz” dedi.
İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Tomer Bar ise açıklamasında, İran’la olan mesafeyi stratejik bir bakış açısıyla değerlendirdi. “Bin 800 kilometrelik mesafedeki zorluğu aştık. İran artık bizim için ‘üçüncü halka’ değil, doğrudan ‘birinci halka’ ülkesidir. Bu, İsrail’in savunma ve saldırı kabiliyetinin ulaştığı noktayı gösteriyor. Mücadele henüz sona ermiş değil. Gerektiğinde harekete geçmeye hazırız” ifadelerini kullandı.
İran tarafından şu ana dek resmi bir yanıt verilmedi. Ancak uzmanlar, bu açıklamaların Tahran yönetimince provokasyon olarak değerlendirileceğini ve diplomatik hatta askeri düzeyde yeni gelişmelere yol açabileceğini belirtiyor. İran’ın özellikle Irak, Suriye ve Lübnan’daki milis ağları üzerinden dolaylı cevaplar verebileceği de konuşulan senaryolar arasında.
İsrail ve İran arasında Nisan ayının sonunda başlayan çatışmalar, 12 günlük bir savaş sürecine dönüşmüş ve her iki taraf da ciddi askeri kayıplar yaşamıştı. Savaşın sona erdirilmesinde başta ABD ve Katar olmak üzere çok sayıda ülkenin diplomatik çabaları etkili olmuştu. Ancak İsrail tarafının son açıklamaları, ateşkesin sadece geçici bir nefes alma süreci olduğu yönündeki endişeleri doğruluyor.