Ortadoğu’da savaş hukuku bir kez daha ayaklar altına alındı. İsrail, bu kez hedefini Gazze’den İran topraklarına çevirdi. İran’ın Kirmanşah kentinde bulunan Farabi Hastanesi, İsrail’e ait olduğu belirtilen füze saldırısıyla vuruldu. Yerel kaynaklar, olayda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini ve onlarca yaralı olduğunu bildiriyor.
Saldırı, gece saatlerinde hastanenin acil servis bölümüne isabet eden bir füze ile gerçekleşti. Patlama sonucu hastanenin büyük bir bölümü çöktü, içeride tedavi gören hastalar ve sağlık çalışanları enkaz altında kaldı. İran Sivil Savunma Kurumu yetkilileri, şu ana kadar en az 23 kişinin hayatını kaybettiğini ve 50’den fazla yaralı olduğunu açıkladı.
Hastanenin bombalanması sadece fiziksel bir yıkım değil; aynı zamanda uluslararası hukukun ve insani değerlerin de ağır bir ihlali olarak kayıtlara geçti.
İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan ilk açıklamada saldırı “alçakça bir savaş suçu” olarak nitelendirildi. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“İsrail rejimi, şimdiye kadar Gazze’de işlediği katliamları İran topraklarına taşımıştır. Bu saldırı sadece İran’a değil, insanlığa yapılmış bir saldırıdır. Bu suçun hesabı sorulacaktır.”
Açıklamada ayrıca, İsrail’in bu saldırıyı gerçekleştirebilmesi için bölgedeki Batılı istihbarat desteklerinden faydalandığına dikkat çekildi. İran yönetimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdı.
İsrail hükümeti, hastane saldırısına dair herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak saldırının hemen ardından İsrail basınında “İran’ın askeri tesislerinin hedef alındığı” yönünde dezenformasyon içeren haberler yayımlandı. Bu durum, sivil bir hastanenin kasten hedef alınmasını örtbas etme çabası olarak yorumlandı.
ABD ve Avrupa ülkeleri ise saldırıya ilişkin doğrudan bir kınama yayımlamaktan kaçındı. Beyaz Saray sözcüsü, “Bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz” demekle yetindi.
Uluslararası hukuk uzmanları, bu saldırının doğrudan Cenevre Sözleşmeleri’nin ihlali anlamına geldiğini vurguluyor. Sağlık tesisleri, savaş durumlarında bile dokunulmazdır. Ancak İsrail’in bu kuralı daha önce Gazze’de onlarca kez ihlal ettiği biliniyor.
Birleşmiş Milletler’in harekete geçmemesi, İsrail’in cezasızlık algısını daha da güçlendiriyor.
İsrail’in Kirmanşah’taki Farabi Hastanesi’ni hedef alması, sadece bir ülkeye değil, bir değerler sistemine saldırıdır. Hastalar, doktorlar, çocuklar… Hepsi, uluslararası hukukun sustuğu bir coğrafyada, hedef tahtasına dönüştü.
Bu saldırı karşısında susan her ülke, her lider, her kurum da bu suça ortak olacaktır.