Bünyamin ERDEMİR’in Haberi:
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’ye ilişkin bugün yaptığı açıklamada, sert ve net bir uyarıda bulundu: “Hamas bize uslu durma sözü verdi. Uslu durmazlarsa gereğini yaparız.” Trump’ın sözleri, kısa ve tehditkar cümlelerle bölgedeki tansiyonu bir kez daha zirveye taşıdı. AP News+1
Trump, gazetecilere verdiği mesajda şunları söyledi:
“Birileri girecek. Bu biz olmayacağız. Biz yapmak zorunda kalmayacağız. Ama bizim himayemiz altında olacak.” Bu ifade, ABD’nin doğrudan askerî müdahaleden kaçınacağını; ancak bölgedeki aktörlerin, Amerikan desteği ve onayıyla daha sert adımlar atmasının önü açılabileceğini gösteriyor. WRAL.com+1
Trump açıklamasında, Hamas’la yapılan taahhütlere vurgu yaptı ve açıkça ekledi: “Olanlara bakıyorum… Onlardan bir taahhüt aldık ve bu taahhüdü yerine getireceklerini varsayıyorum… Eğer uslu dururlarsa, ne âlâ. Uslu durmazlarsa, biz hallederiz.” Bu dil, hem diplomatik bir baskı hem de sahada daha sert sonuçlar çıkarma tehdidi içeriyor — muhataplara net bir ‘davran ya da cezasını çek’ mesajı. Reuters+1
Uzmanlar, Trump’ın bu sözlerini üç ana unsur üzerinden yorumluyor:
Trump’ın vurguladığı “biz olmayacağız ama bizim himayemiz altında olacak” ifadesi, ABD’nin aracı veya sponsor rolünü öne çıkarıyor. Reuters ve AP’ye yansıyan haberlere göre Trump, ABD askerlerinin Gazze’ye konuşlandırılmayacağını belirtirken, aynı zamanda hangi aktörlerin sahaya inebileceğine dair belirsizliği korudu. Bu belirsizlik, hem bölgesel aktörleri hem de diplomatik masaları hareketlendirdi. Reuters+1
Trump’ın bugünkü kısa cümleleri — “Birileri girecek. Bu biz olmayacağız. Biz yapmak zorunda kalmayacağız. Ama bizim himayemiz altında olacak.” — sadece bir tehdit değil; önümüzdeki günlerde atılabilecek adımlar için bir çerçeve sunuyor. Eğer Hamas verilen taahhütleri yerine getirmezse, bölge yeni bir, daha geniş çatışma döngüsüyle yüzleşebilir. Uluslararası gözler şimdi bu açıklamanın somutluğa nasıl dönüşeceğini izliyor.Uzmanlar bu konuda ilk akla gelen mısır sisi hükümeti olduğunu düşünüyorlar