Görgü tanıklarının ifadesine göre, Ahmedinejad’a ait olduğu düşünülen araç başkent Tahran’ın doğusundaki Piroozi Bulvarı’nda aniden durduruldu. Ardından silah sesleri yükseldi. Sosyal medyada yayılan görüntülerde, ağır yaralanan bir kişinin korumalar tarafından hızla araçtan çıkarıldığı ve ambulansa taşındığı görülüyor.
Ahmedinejad son dönemde özellikle İran’ın dini ve güvenlik yapılanmasına yönelik eleştirileriyle dikkat çekiyordu. “Devrim ilkeleri yozlaştırıldı”, “İslam adına halkı ezenler hesap verecek” gibi çıkışları, rejimin merkezinde sert tepkilere neden olmuştu. Bazı uzmanlar, bu çıkışların bizzat hedef haline gelmesine yol açtığını düşünüyor.
Tahran’daki bazı gazeteciler, olayın “derin devlet” unsurlarınca gerçekleştirilen bir suikast olabileceğini ileri sürerken, Ahmedinejad’a yakın kaynaklar ise olayın arkasında “İsrail istihbaratının” olabileceğini iddia ediyor. Ancak bu iddialar henüz doğrulanmış değil.
Ahmedinejad’ın ölüm haberi, özellikle gençler arasında büyük yankı uyandırdı. Tahran, Meşhed, Tebriz ve İsfahan’da küçük gruplar halinde toplanan halk, “Halkın sesi susturulamaz”, “Ahmedinejad halktı!” sloganları attı.
Resmi kanallar sessizliğini korurken, devlet televizyonu olayla ilgili herhangi bir yayın yapmadı. Bu durum, kamuoyunda “bir şeyler gizleniyor” şüphesini artırdı.
2005-2013 yılları arasında İran Cumhurbaşkanlığı yapan Mahmud Ahmedinejad, özellikle Batı karşıtı söylemleri ve nükleer programdaki ısrarıyla tanınıyordu. Görevden ayrıldıktan sonra sistem içindeki statüsünü büyük ölçüde kaybetmiş, zamanla sert muhalif bir figüre dönüşmüştü.
Bu gelişmenin ardından İran’da siyasi dengelerin ciddi şekilde sarsılması bekleniyor. Ahmedinejad’ın ölümü sadece bir şahsın kaybı değil, İran’da baskı ve özgürlük arasındaki derin mücadelenin yeni bir evresi olabilir.