Ancak İsrail yargısı bu talebi “geçersiz ve hukuka aykırı” bularak yargı sürecinin kesintisiz şekilde devam etmesine karar verdi.
İsrail yargı makamları, Netanyahu’nun sunduğu gerekçelerin adil yargılanma ilkesini zedelediğini ve bu tür yüksek profilli davalarda zaman kazanma girişimlerinin hukuk sistemini zaafa uğratabileceğini vurguladı. Mahkemeden yapılan açıklamada, “Ulusal güvenlik gerekçesiyle yargı süreci askıya alınamaz. Savaş, hukuku geçersiz kılmaz,” ifadeleri dikkat çekti.
Yolsuzluk, rüşvet ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılanan Netanyahu, daha önce de benzer erteleme talepleriyle gündeme gelmişti. Ancak mahkemenin bu kez net bir şekilde “savaş bahanesiyle” erteleme taleplerine kapıyı kapatması, davanın seyrini etkileyecek önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlara göre bu karar, hem İsrail iç hukukunun bağımsızlığı açısından hem de kamuoyunun adalet beklentisi açısından kritik bir mesaj niteliği taşıyor. Özellikle Netanyahu’nun Gazze ve İran krizlerini bir “kalkan” olarak kullandığına inanan muhalefet ve sivil toplum kuruluşları, mahkemenin kararını “hukukun zaferi” olarak nitelendiriyor.