web analytics

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Gazze’de yaşayan toplumun izole edilmesi….”

Yayınlama: 14.10.2023
A+
A-

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Gazze’de yaşayan toplumun izole edilmesi, en temel haklarından, sudan, gıdadan, elektrikten mahrum bırakılması uluslararası hukuka da temel hak ve özgürlükler anlayışına da demokratik ve ahlaki değerlere de her türlü insani değere de aykırıdır” dedi.

“Tek bir masumun dahi burnunun kanamasını istemeyiz”

Akademik başarı kadar ahlaki ve insani değerleri içselleştirmenin, bu değerleri özümsemenin de önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, dünyanın dört bir yanında çatışmaların yaşandığı, küresel adaletin olmadığı bugünün dünyasında bu değerlerin her türlü kıymetin üzerinde olduğuna dikkati çekti.

İsrail ve Filistin bağlamında yaşanan insani dramın sonuçlarının ortada olduğunu belirten Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz Türkiye olarak tek bir masumun dahi burnunun kanamasını istemeyiz. İsrail’in süregiden işgali, Gazze’deki yaşam koşullarını her geçen gün daha da ağır hale getirdi. Son saldırılar ise Gazze’deki durumun vahametini daha da artırmış durumda. Camilerin ve sivil yerleşim yerlerinin bombalanması kabul edilemez. Gazze’de yaşayan toplumun izole edilmesi, en temel haklarından, sudan, gıdadan, elektrikten mahrum bırakılması uluslararası hukuka da temel hak ve özgürlükler anlayışına da demokratik ve ahlaki değerlere de her türlü insani değere de aykırıdır. Buna sessiz kalan birçok uluslararası çevreyi ve ülkeyi ibretle takip ediyoruz. 2,5 milyonluk Gazze halkının göçe zorlanması da insan hakları açısından hiçbir şekilde kabul edilemez.”

Milyonlarca sivilin, kadınıyla çocuğuyla açlık tehlikesiyle karşı karşıyayken bölgeye insani yardımların kesilmesinin sözün bittiği yer olduğunu ifade eden Yılmaz, şunları söyledi:

“Yardımların kesilmesi gibi adımlar, mevcut çatışmaların zaten mağdur ettiği sivillerin daha fazla acı çekmesine yol açacaktır. Orantısız saldırılar, içinde bulunduğumuz durumu daha da çıkmaza sürükleyecektir. Tırmanmanın yayılmadan kontrol altına alınması samimi temennimizdir. Tarafların itidalle hareket ederek fevri adımlardan uzak durmaları son derece önemlidir. Çatışmaların durmasını teminen temaslarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, dünyadan birçok liderle yaptığı görüşmelerde bu ilkeli tutumumuzu ve itidal çağrımızı her defasında ifade ediyor. Türkiye olarak, tarafların talep etmesi halinde esir takası dahil her türlü arabuluculuğa hazır olduğumuzu ifade ettik. 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudis olan, coğrafi bütünlüğe sahip, bağımsız, egemen bir Filistin Devleti kurulmadan, bölgeye huzur gelmeyeceğine inanıyoruz. Bu süreçte Filistinli mülteciler başta olmak üzere Filistin halkına yönelik yardımların devam etmesi kritiktir.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.