web analytics

Çin Hindistan Gerilimi

Yayınlama: 13.09.2023
A+
A-

Çin ve Hindistan arasında yıllara dayanan sınır anlaşmazlığı, bölgesel gerilimi zaman zaman arttırıyor. Çin’in son yayınladığı haritanın sınır ihlali içermesi ilk değil ancak uluslararası ilişkilerde problemlere yol açıyor. Uzmanlar, küresel siyasette güç dengelerinin değiştiği bir dönemde, bu krizin önemli bir sorun olduğu görüşünde.

Çin ve Hindistan arasındaki sınır anlaşmazlığı, yıllardır devam eden bir sorun. Bu anlaşmazlık, 1962 yılındaki Hint-Çin Savaşı ile başlamış ve o tarihten itibaren çözülmeyi bekleyen bir mesele olarak varlığını sürdürüyor.

Savaştan sonra, Hindistan ve Çin arasındaki sınırda anlaşmazlıklar sürdü ve her iki taraf da sınırları farklı şekillerde algıladı. Bu nedenle, sınırın nereden geçtiği konusunda uzun müzakereler yapıldı ancak çözüm bulunamadı.

ÇİN İÇİN ENDİŞE KAYNAĞI…

Günümüzde ise Hindistan’ın sınır bölgesinde askeri altyapısını güçlendirmesi, Çin’in dikkatini çekiyor ve çatışmaların sebebini oluşturuyor. Çünkü Hindistan’ın bu bölgedeki gücü arttıkça, Çin endişeleniyor ve sınırdaki denge değişiyor. Ayrıca, Hindistan’ın ABD ve Batı ile ilişkilerini güçlendirmesi de Çin için endişe kaynağı… Çünkü bu, Hindistan’ın uluslararası alanda daha fazla destek almasına neden oluyor.

Geçen haftalarda ise bu sınır anlaşmazlığı yeni bir krize yol açtı. Çin, kendi haritasında Güney Çin Denizi’ndeki yapıları, Tibet’i ve Tayvan’ı kendi egemenlik toprakları olarak tanımlayarak bu bölgelere vurgu yaptı. Bu hamle, bölgedeki gerilimi artırdı ve uluslararası ilişkilerde tartışmalara neden oldu.

Çin’in hazırladığı harita, Hindistan’da büyük tepki çekti. Hindistan Dışişleri Bakanlığı, bu iddiaları reddederek haritanın hiçbir dayanağı olmadığını belirtti. Hindistan Dışişleri Bakanı S Jaishankar da Çin’in haritasını “saçma” olarak nitelendirerek, “Çin geçmişte Çin’e ait olmayan, başka ülkelere ait olan toprakları iddia eden haritalar yayınlamıştı. Bu onların eski bir alışkanlığı” diyerek tepkisini dile getirdi.

SOSYAL MEDYADAN TEPKİ

Sosyal medyada ise duruma tepki olarak farklı bir harita hızla yayıldı. Bu haritada, Çin’in haritasının aksine Hindistan, Çin’i de geçerek Rusya sınırlarına kadar uzanıyordu.

Çin ve Hindistan arasındaki sınır anlaşmazlığı çeşitli bölgelerde devam ediyor. Öncelikle Aksai Çin, Tibet Platosu’nun kuzeybatısında yer alıyor ve Çin’in yönetiminde. Ancak Hindistan, bu bölgeyi Ladakh Birlik Toprağı’nın bir parçası olarak görüyor. Bu bölge, sınır anlaşmazlığının merkezlerinden biri.

Depsang Vadisi, Ladakh Birlik Toprağı’nda bulunuyor ve Çin, 1962’de yaşanan savaşın ardından vadinin batı kısmını kontrol ediyor. Demchok ve Chumar, Leh bölgesinde yer alıyor ve Hindistan tarafından kontrol edilirken, Kaurik ve Shipki La Himaçhal Pradeş eyaletine ait.

Hindistan’ın Uttarakand eyaletinde yer alan Nelang, Pulam Sumda, Sang, Jadhang ve Lapthal gibi diğer bölgeler de sınır anlaşmazlığına katkıda bulunuyor. Barahoti ise Çin tarafından hak iddia edilen bir bölge olup Uttarakand eyaletinin Chamoli bölgesinde yer alıyor. Bunun yanı sıra, Trans-Karakurum Bölgesi, Çin’in yönetimindeki önemli bir alan ve Hindistan, bu bölgenin Cammu Keşmir’in bir parçası olduğunu iddia ediyor.

Arunaçhal Pradeş ise Hindistan’ın kuzeydoğusunda yer alıyor ve Çin, bu bölgeyi Güney Tibet’in bir parçası olarak görüyor. Bu bölgeler arasındaki sınır anlaşmazlıkları ve iddialar, Çin ve Hindistan arasındaki gerilimi artırıyor ve çözümlenmesi karmaşık bir sorun olarak devam ediyor.

Anlaşmazlıkların sürmesi bölgede bir güç savaşı olarak görünse de aslında küresel bir güç yarışı. Bu yarışın detayları için Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ermağan ile konuştuk.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.