web analytics

7 Ekim İsrail Kendi halkını vurmuş: İşte Şok Görüntüler

Yayınlama: 20.12.2023
A+
A-

İsrail’in Hannibal Protokolünün çöküşünü izliyoruz.

Aşağıdaki video 7 Ekim günü bir İsrail tankının kendi vatandaşlarına ait evleri, içindeki İsraillilerle birlikte bombaladığını gösteriyor. Bu görüntüler İsrail’i karıştırdı ve her yeni gün benzer başka görüntüler sızdırılıyor. Hannibal Protokolü nedir önce kısaca onu anlatayım. İsrail Filistin’i işgal ettiği günden beri Filistinlileri tutukluyor. Esasen İsrail’de hapishane değil toplama kampları var. Siyonistler bunu dünyadan saklayabilmek için üstünü kapatarak hapishane görüntüsüne sokmuşlar. Bu toplama kamplarında uluslararası kanunlara göre hapsedilmesi yasak olan çocuklar, yaşlılar, zihinsel ve fiziksel engelliler ve çok ağır hastalar da var. Tutuklular daracık hücrelerde üstü üste tutuluyor, işkenceye, tecavüze uğruyor ve aç bırakılıyor. İşte Filistin direnişi, bu rehineleri kurtarmak için zaman zaman İsrailli işgalcileri kaçırıp pazarlıkta kullanıyor. Bu durum da israil hükümetlerinin başını fazlasıyla ağrıtıyor. İsrail bu sorunu çözebilmek için 1986 yılında Hannibal Protokolü isminde bir rehine krizi eylem planı oluşturuyor. Buna göre İsrail ordusuna rehine kaçırılma olaylarında Filistinlilerle birlikte kaçırılan rehineleri de öldürme yetkisi veriliyor. Tam Siyonist ahlakına göre bir çözüm bulmuşlar. Rehine yoksa pazarlık da, kriz de olmuyor. Bu eylem planının ikinci aşamasında ise İsrail satın aldığı medyayı kullanarak, ölümleri Filistinlilerin üzerine yıkıyor. Pazarlık krizi ile uğraşmaktansa dünya medyalarındaki satılık gazetecilere para ödeyerek algı çalışması yürütmek, İsrail’in çok daha kolayına geliyor. 90’lı yıllarda bu protokol uyarınca öldürdükleri İsraillileri de “Filistinlilerin canlı bomba saldırılarında öldüler” diye dünyaya duyurmuşlardı. Şaşırmamak lazım çünkü Yahudiler tarih boyunca bu algı çalışmalarını sayısız defa yaptılar. Yahudi kültürü aslında tam olarak gerçekleri eğip bükme ve bundan fayda sağlama üzerine kurulu. 7 Ekim’de de yaşananlar aslında tarih boyunca binlerce kez yaşananların aynısı. İsrail ordusu, yeni bir rehine krizi yaşamamak için hareket eden her şeye ateş etti ve devamında dünyanın her ülkesinde kendisine çalışan, satılık gazeteciler vasıtasıyla ortaya bambaşka bir senaryo attı. Farkındaysanız ülkemizdeki israil yanlısı gazeteci ve siyasetçiler, İsrail ile birlikte Hamas’a da terörist diyor çünkü sadece Hamas’ı terörle suçlarlarsa Müslüman toplumun tepkisiyle baş edemeyeceklerini biliyorlar. Bu söylem İsrail’in işine geliyor çünkü İsrail terörist de ilan edilse, Batı’nın desteğini arkasına aldığı için onu kimse durduramıyor. Filistinliler için ise bunun anlamı çocuk yaşlı demeden bombalanmak ve bu soykırımın yasal hale gelmesi demek. Ülkemizdeki İsrailciler soykırımı “iki terör yapılanmasının savaşı” olarak gösterip üstünü örtmeye çalışıyor. Ama işte dünya değişiyor. Dünya artık 1986 yılında değil, Batının bir silah olarak geliştirdiği sosyal medya, hiç beklemediği şekilde elinde patladı. Artık haber ve bilgi kaynaklarını kontrol edemiyorlar, eski yöntemlerle toplumları yönlendiremiyor, insanları yalanlarına inandıramıyorlar. Artık herkesin elinde bir kamera ve bunu saniyeler içinde bütün dünyaya gösterebilme imkanı var. Siyonist akıl yeni dünyanın aklı ile eskisi gibi baş edemiyor. Zaten Siyonizm’in bütün orduları da bu yüzden o bölgede toplanmaya başladı. Akılla baş edemedikleri bu sorunu, silahla ortadan kaldırmayı deneyecekler. “Filistin bizim sorunumuz değil” diyen o yerli Siyonistler de aslında bizden bu gerçeği saklamaya çalışıyor. Bakın Fatih Altaylı’nın salya saça saça Hamas’ı terörist ilan ettiği gün aslında neler yaşanmış.

Kaynak :Abeseirca

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.