DEM Parti’nin İmralı Heyeti, tanıdık ve sürecin içinde yer almış isimlerden oluşuyor. Pervin Buldan, Mithat Sancar ve avukat Özgür Faik Erol yer aldığı heyet, İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere resmi prosedürleri tamamladıktan sonra adaya hareket etti. Heyetin amacı, Öcalan’ın mevcut sürece dair yaklaşımını öğrenmek ve olası yeni bir çözüm mekanizmasının zeminini oluşturmak.
Azerbaycan ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM Parti ile yapılacak görüşmeye ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Erdoğan, PKK’nın silah bırakmasının, Türkiye’de yalnızca güvenlik değil, aynı zamanda demokrasi ve kalkınma açısından da tarihi bir eşiği ifade edeceğini belirtti.
“Terör örgütünün silah bırakma kararını uygulamaya başlamasıyla süreç biraz daha hız kazanacaktır. Silahın, kanın, gözyaşının milletimizin gündeminden tamamen çıkmasıyla önümüzde yepyeni bir kapı ardına kadar açılacak,” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği bilgilere göre, Pervin Buldan ve Mithat Sancar, önümüzdeki hafta içinde Beştepe’de ağırlanacak. Görüşmede Erdoğan’a, AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala ile MİT Başkanı İbrahim Kalın eşlik edecek. DEM Parti heyeti ise “silahsız bir Türkiye” vizyonuna dair öneri ve yaklaşımlarını masaya taşıyacak.
Erdoğan konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu süreci kendi haline bırakmayız, provokasyonlara da müsaade etmeyiz. Titizlikle çalışıyor, emin adımlarla ilerliyoruz. DEM Parti heyetiyle de Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için bugüne kadar atılan adımları ve bundan sonrasını ele alacağız.”
İmralı Adası’na yapılan ziyaret, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Kimi çevreler bunu yeni bir çözüm sürecinin sinyali olarak okurken, bazı siyasal analistler ziyaretin daha çok “nabız yoklama” niteliği taşıdığını savunuyor. Abdullah Öcalan’ın bu süreçte nasıl bir rol üstleneceği ve ne yönde mesajlar vereceği büyük merak konusu.
Ankara kulislerine göre, görüşmelerde masaya yatırılacak en kritik konu, PKK’nın silah bırakması. Erdoğan’ın açık bir dille ifade ettiği bu beklenti, devletin çözüm sürecine yalnızca diyalog değil, kesin ve kalıcı adımlarla yaklaşacağının da göstergesi olarak değerlendiriliyor.
DEM Parti ile yapılacak görüşme, Türkiye’de hem siyasal hem de toplumsal düzeyde yeni tartışmaların fitilini ateşleyebilir. Tarafların nasıl bir yol haritası çıkaracağı, kamuoyuna ne kadar şeffaf bir şekilde açıklanacağı ve güvenlik bürokrasisinin bu sürece nasıl dahil olacağı şi