Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde sabah saatlerinde başlayan duruşma, Parti içindeki büyük hesaplaşmanın da fitilini yeniden ateşledi. İşte skandal ifadelerin ve büyük tartışmaların damga vurduğu duruşmadan çarpıcı anlar:
Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen kritik duruşma, saat tam 09.00’da başladı. CHP içinden gelen Parti Meclisi (PM) üyeleri ve avukatlar erken saatlerde salonda yerini aldı. Mahkeme hakimi, davaya katılma talebinde bulunanların isimlerini tek tek zapta geçirdi.
Lütfü Savaş’ın avukatı, kurultayın iptali ve mevcut yönetimin (Özgür Özel ekibi) tedbiren görevden el çektirilmesini talep etti. Bu talep, “CHP yönetimine kayyum mu atanacak?” sorularını gündeme taşıdı.
Avukat: “6 Nisan’da yapılan kurultay, yetkisiz bir genel başkan tarafından toplanmıştır. Bu karar yok hükmündedir.”
CHP avukatları, davanın düşmesi gerektiğini savundu. Gerekçe olarak da kurultayda sandık konulmuş olması ve sonuç alınmasını gösterdi.
CHP Avukatı: “Amaç sandıktı, sandık kondu, sonuç alındı. Dava artık konusuzdur. Mahkemenin kurultaya kayyum atama yetkisi de yoktur.”
Davacı taraf, divan başkanının tarafsız olmadığına yönelik iddialarını tekrar gündeme getirdi. Ancak CHP avukatı bu iddiaları reddetti.
“Divan kararları dokuz kişiyle alınır, divan başkanı seçim sürecinde aktif görev almamıştır. İddiaların iddianamede dahi yeri yoktur.”
Lütfü Savaş’ın avukatı, mahkemeden, Kılıçdaroğlu’nun yeniden göreve çağrılmasını talep etti. Mahkemede kısa süreli sessizlik oluştu.
Avukat: “Mutlak butlan kararı çıkarsa, partinin eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu göreve geri dönmelidir!”
Hakim, davada nihai bir karar vermedi. Gerekçelerin genişletilmesi ve yeni delillerin değerlendirilmesi için duruşmayı 8 Eylül 2025 tarihine erteledi.
Duruşmanın sona ermesinin ardından her iki cephe salondan gergin ayrıldı. CHP Genel Merkezi’nden gelen üst düzey avukatlar, “Bu dava partiyi yargı yoluyla dizayn etme çabasıdır” derken; Lütfü Savaş cephesi, “Bu sadece başlangıç” mesajı verdi.
Yorum:
CHP’de sular durulmuyor… Yargı süreci uzadıkça, kurultay gölgesi partinin üzerinden kalkmıyor. 8 Eylül’deki yeni duruşma, hem Özgür Özel hem de Kemal Kılıçdaroğlu için tarihî bir dönüm noktası olabilir.