Türkiye’nin enerji alanındaki son büyük hamlesi olan Gabar Dağı petrolü, yalnızca Türkiye’de değil, ABD medyasında da yankı buldu. Enerji uzmanları ve dış kaynaklı analizlerde, ABD’nin Türkiye’nin yeni enerji kaynaklarına özel ilgi gösterdiği vurgulanırken, Washington merkezli bazı medya organları bu gelişmeyi “stratejik denge değişikliği” olarak nitelendiriyor.
Şırnak’ın kalbindeki Gabar Dağı‘nda çıkarılan petrol, yüksek kalite olarak bilinen hafif API gravitesine (41-43) sahip. Uzmanlar, bu kalitenin yalnızca rafinaj açısından değil, piyasa değeri açısından da önemli bir avantaj sunduğunu belirtiyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), bölgedeki kuyuları 2.600-3.200 metreye kadar delerek Miyo-Pliyosen tabakalarına ulaşmış durumda.
Şehit Aybüke Yalçın ve Şehit Esma Çevik sahalarında günlük üretim 80 bin varili aşarken, bu miktar Türkiye’nin toplam petrol ihtiyacının yaklaşık %8’ine denk geliyor. Hedef, 2025 sonuna kadar 100 bin varile ulaşmak. Bu, Türkiye’yi ithalata bağımlılıktan bir adım daha uzaklaştıracak.
Resmi açıklamalara göre, Gabar’da 150 milyon varil kanıtlanmış rezerv bulunuyor. Bu rezervin ekonomik karşılığı ise 12 milyar dolar seviyesinde. Ayrıca uzmanlar, Diyarbakır’daki şist formasyonlarında 6,1 milyar varile kadar ulaşabilecek yeni potansiyellere de dikkat çekiyor.
Washington Post ve Bloomberg gibi ABD merkezli medya kuruluşları, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına yaklaşmasını “stratejik bir kırılma” olarak yorumluyor. Özellikle Doğu Akdeniz, Karadeniz gazı ve şimdi Gabar petrolü; Türkiye’nin enerji alanında oyun kurucu olabileceğini gösteriyor. Uzmanlara göre, bu gelişmeler NATO içindeki enerji dengelerini de etkileyebilir.
Bölge uzun yıllar boyunca terör tehdidi nedeniyle geri planda kalmıştı. Ancak son yıllarda yapılan güvenlik operasyonları sayesinde mobil güvenlik birimleri 24 saat sahayı koruma altına almış durumda. Ayrıca Batman ve Ceyhan rafinerilerine bağlanacak yeni boru hatları için çalışmalar sürüyor.
Gabar’daki petrol sahaları yalnızca enerji açısından değil, sosyoekonomik etkileriyle de önemli bir rol oynuyor. Şu ana kadar 3 binden fazla kişi istihdam edildi. Bölgede tersine göç hareketliliği ve yerel kalkınma da başladı.
Gabar Dağı’ndan çıkan petrol, küresel ölçekte devasa bir kaynak olmayabilir, ama Türkiye için stratejik bir devrim niteliğinde. Yıllık 2,9 milyar dolarlık ekonomik katkı, Türkiye’nin enerji faturasını hafifletiyor. Daha da önemlisi, artık yalnızca enerji ithal eden bir ülke değil, belki de sınırlı da olsa ihracat yapan bir ülke olma potansiyeli doğuyor.
ABD medyasının bu gelişmelere “göz dikmesi” boşuna değil. Türkiye’nin bölgesel enerji dengelerini etkileme ihtimali, özellikle Avrupa enerji krizleriyle birleşince, Batı’nın dikkatini bu dağlara çevirmiş durumda.