Dava sonucunda, mevcut Genel Başkan Özgür Özel’in koltuğu tehlikeye girebilir; hatta mahkeme partiye kayyum atanmasına karar verebilir. Türkiye’nin en köklü siyasi partisi, tarihinde benzeri görülmemiş bir yargı müdahalesi ile karşı karşıya.
Mahkemenin odağında, 2023 Kasım ayında gerçekleştirilen CHP kurultayında Özgür Özel’in genel başkanlığa seçilmesini sağlayan delege sisteminin, iddiaya göre “oy satın alınarak” manipüle edilmesi var. Bu iddialar ispatlanırsa, seçim iptal edilebilir ve parti içindeki kartlar yeniden karılabilir.
Tüm bu gelişmelerin gölgesinde, eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı yeniden ön plana çıkıyor. Kamuoyunda görünmese de, parti kulislerinde hâlâ etkisini sürdüren Kılıçdaroğlu’nun, Özgür Özel ve ekibine yönelik eleştirileri destekçileri aracılığıyla dillendiriliyor. Mahkeme Özel’in seçim sürecini geçersiz sayarsa, Kılıçdaroğlu’nun yasal zeminde göreve dönüşü mümkün hâle gelebilir.
İddialara göre Kılıçdaroğlu, eski görevine dönmesi halinde partiden ihraç edeceği isimlerin listesini bile hazırlamış durumda. Listede özellikle Özgür Özel’e destek veren ve bazı yolsuzluk soruşturmalarında adı geçen isimlerin yer aldığı belirtiliyor. Bu isimlerin başında ise eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu bulunuyor.
2023’te Özel’in açık destekçisi olan Ekrem İmamoğlu, bugün CHP içi davanın odak noktalarından biri. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İmamoğlu’nun, Kılıçdaroğlu’na yönelik son açıklamaları ise kırgınlık ve açık bir ayrışmanın göstergesi. “Hayal kırıklığına uğradım,” diyen İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kendisine destek vermemesini açık bir şekilde eleştiriyor ve onu ihanetle suçluyor.
Bu açıklamalar, yıllar önce İmamoğlu’nun siyaset sahnesine çıkışını sağlayan Kılıçdaroğlu ile olan bağların tamamen koptuğunu gösteriyor. CHP’nin eski “ustası” ile “gelecek vadeden lideri” arasındaki bu hesaplaşma, partinin geleceğini doğrudan etkileyebilir.
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan gibi isimler, Kılıçdaroğlu’na karşı açık cephede. Özcan, eski genel başkanın partiden ihraç edilmesi gerektiğini bile açıkça savunuyor. Diğer yandan, Kılıçdaroğlu’nu savunan milletvekilleri de sahneye çıktı. “Sistematik bir saldırı altındayız” diyen bu vekiller, Özel’in çevresini “partiyi bölmekle” suçluyor.
CHP medyasında ise Özgür Özel’e karşı giderek artan bir Kılıçdaroğlu karşıtlığı dikkat çekiyor. Parti sözcüleri, Özel’i hükümetle yakınlaşmakla suçlarken, Kılıçdaroğlu’na sadık bazı isimler ise partinin öz değerlerinden uzaklaşıldığını öne sürüyor.
Türkiye’nin en eski siyasi partisi olan CHP, şu an yalnızca bir liderlik kriziyle değil; meşruiyet, gelecek ve birlik sınavıyla da karşı karşıya. Mahkemenin vereceği karar, yalnızca bir genel başkanın kaderini değil, belki de 2028 seçimlerine giden süreçte Türkiye siyasetinin ana muhalefet stratejisini belirleyecek.