Gazze’de İnsanlık Dramı: BM Raportörü “Yaşanan hiçbir şey normal değil; fakat öyle gösterildi!”

Birleşmiş Milletler (BM) Sağlık Hakkı Özel Raportörü Tlaleng Mofokeng, İsviçre‘nin Cenevre kentinde düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyi’nin 59. Oturumu çerçevesinde Gazze‘deki insani duruma dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Mofokeng, Gazze’de sağlık hakkının tamamen yok sayıldığını vurgulayarak, bölgedeki şartların hem sağlık hizmetlerine erişimi hem de temel yaşamsal ihtiyaçlara ulaşımı neredeyse imkânsız hale getirdiğini belirtti.

“Gazze’de sağlık hakkından söz etmek mümkün değil” diyen Mofokeng, İsrail’in saldırıları ve uzun süredir devam eden ablukasının sivillerin yaşamsal haklarını açıkça ihlal ettiğini söyledi. Özellikle sağlık tesislerinin sistematik olarak hedef alınması, ilaç ve tıbbi malzeme eksikliği, temiz suya ulaşamama gibi sorunların, Gazze halkının fiziksel ve ruhsal sağlığını büyük ölçüde tehdit ettiğini ifade etti.

Mofokeng açıklamasında, “Durum daha da kötüye gidiyor. Artık açlıktan ölmek üzere olan, kendileri ve aileleri için temel gıda maddeleri almaya çalışan sivilleri daha fazla hedef almak için kullanılan gıda yardımlarımız var” diyerek uluslararası yardım konvoylarının dahi hedef alındığını dile getirdi. BM kuruluşlarının Gazze’ye engelsiz erişiminin sağlanamaması, insani yardım girişimlerinin engellenmesi ve yardıma muhtaç sivillerin doğrudan tehlike altında kalmasının ciddi bir uluslararası hukuk ihlali olduğunu söyledi.

Raportör, yaşananları, kendilerini savunma kapasitesinden yoksun bir halka karşı yürütülen “sömürgeci emperyalist şiddet” olarak niteledi. Gazze’deki krizin bir savaş değil, açık bir güç dengesizliği ve sivillere yönelik sistematik bir şiddet olduğunu belirten Mofokeng, bu tarz eylemlerin soykırım tehlikesi içerdiğine dikkat çekti. “Bu, kaçınılmaz bir süreç değil; uluslararası toplumun pasifliğiyle normalleştirilmiş bir yıkımdır” dedi.

Mofokeng ayrıca, Gazze’de hayatını kaybeden binlerce sivilin yanı sıra yüz binlerce kayıp insandan bahsederek, bu trajedinin büyüklüğünün her geçen gün arttığını söyledi. “Küresel topluma, sessizliğin bir diplomasi şekli olmadığını hatırlatmak istiyorum. Bu kadar büyük bir suskunluk daha önce yaşanmadı. Bu normal değil. Yaşanan hiçbir şey normal değil; fakat öyleymiş gibi gösterildi” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu’na ait Madleen gemisine yapılan saldırıyı da örnek gösteren Mofokeng, sivil yardım girişimlerinin bile hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. “İsrail’in dokunulmazlığı sona ermeli. Uluslararası hukuk çerçevesinde hesap verebilirlik şarttır. Bu, hem insanlık hem de adalet için zorunludur” dedi.

BM raportörü, Gazze’de yaşanan felaketin durdurulması için mevcut uluslararası insan hakları yasaları, BM Şartı ve diğer hukuki mekanizmaların etkili bir biçimde devreye sokulması gerektiğini vurguladı. Raportöre göre, uluslararası toplumun artık sessizliğini bozarak somut adımlar atması, bölgedeki insani felaketin daha da derinleşmesini engellemenin tek yoludur.