Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkmenistan’a gerçekleştirdiği resmi ziyarette yaptığı açıklamalarla hem bölgesel hem de küresel güvenlik gündemini sarstı. Lavrov, dünya genelinde yaşanan siyasi ve askeri krizlerin, insanlık için “kıyamet günü” tehdidini her geçen gün daha da yaklaştırdığını ifade etti.
Lavrov, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov tarafından kabul edildikten sonra Dışişleri Bakanı Raşid Meredov ile bir araya geldi. İki ülke arasında 2025–2026 yıllarını kapsayan iş birliği programı imzalanırken, Lavrov daha sonra Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı personeli ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü akademisyenleriyle buluştu.
Konuşmasında Batı’nın politikalarına sert eleştiriler yönelten Lavrov, “Avrupa’da intikam ve saldırganlık duyguları yeniden canlanıyor. Sanki iki dünya savaşı Avrupa için yeterli olmamış gibi bir hava var. Bu, yalnızca Avrupa’yı değil, tüm dünyayı felakete sürükleyebilir” ifadelerini kullandı.
Lavrov’un en dikkat çeken sözleri ise insanlık tarihine “Kıyamet Günü Saati” metaforuyla vurgu yaptığı cümleler oldu. “Küresel güvenliğin tehdit altında olduğunu açıkça görüyoruz. Kıyamet Günü Saati ilerliyor ve gece yarısına yaklaşıyor. Bu felaketin yaşanmaması için aktif şekilde çalışıyoruz” diyen Lavrov, uluslararası toplumun ortak hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.
Lavrov’un konuşmasında en sert uyarılarından biri, İran çevresinde artan askeri hareketliliğe yönelikti. “İran etrafında askeri gerginliğin artması, yalnızca bölge için değil, dünya için son derece endişe verici. Bu, bölgesel ve küresel güvenliği doğrudan baltalayan bir durumdur” şeklinde konuştu.
İsrail’in son dönemde gerçekleştirdiği saldırılara atıf yapan Lavrov, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarına da tepki gösterdi. “Bu eylemler, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına açıkça aykırıdır. Rusya olarak bu saldırganlığı kınıyoruz” dedi.
Lavrov, konuşmasında ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’a da özel bir paragraf ayırdı. “ABD Başkanı Trump’ın gerçekçi ve sağduyulu yaklaşımı olumlu bir gelişmedir. İsrail-İran hattında ateşkes çağrısı yapması önemli bir adımdır” diyen Lavrov, mevcut Washington yönetimini diplomasiye öncelik vermeye çağırdı.
Lavrov, ABD, İsrail ve İran arasında daha önce arabuluculuk teklif ettiklerini hatırlatarak, Rusya’nın hâlâ bu konuda diyaloga açık olduğunu söyledi. “Sorunun çözümü için istişare etmeye, diplomatik yolları sonuna kadar zorlamaya hazırız. Tüm taraflar sorunun ciddiyetinin farkına varmaya başlıyor” diye ekledi.
Lavrov, Türkmenistan’ın barışçıl ve tarafsız tutumuna da övgüde bulundu. Bu özellik sayesinde ülkenin, birçok bölgesel kriz için güvenli bir müzakere alanı sunabileceğini belirtti.
Lavrov’un açıklamaları, dünya siyasetinde alarm zillerinin çaldığına bir kez daha işaret ediyor. İran, İsrail ve ABD üçgeninde giderek tırmanan gerilim, küresel güvenlik mimarisini tehdit ederken, Rusya’nın diplomatik yollarla çözüm arayışı dikkat çekiyor. Ancak “Kıyamet Günü Saati”nin metafor olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşmemesi için zaman hızla daralıyor.