Küresel güvenlik ortamının sarsıldığı, savaş ve insani krizlerin derinleştiği bir dönemde NATO liderleri, yeni stratejik adımları masaya yatırmak üzere Hollanda’da bir araya geliyor. Lahey Zirvesi, sadece gündemindeki başlıklarla değil, aynı zamanda kritik ikili görüşmelere sahne olması açısından da dikkat çekiyor. Zirvede Türkiye’yi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temsil edecek.
Zirvenin düzenlendiği atmosfer, diplomatik çevrelerde “olağanüstü” olarak tanımlanıyor. İsrail ile İran arasında son haftalarda tırmanan çatışma riski, Gazze’de derinleşen insani kriz, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik süregiden saldırıları ve göç dalgaları gibi pek çok başlık NATO liderlerinin ortak ajandasında yer alıyor. Bu çerçevede, ittifakın “birlik ve dayanışma” mesajı vermesi bekleniyor.
Zirvenin en kritik başlıklarından biri savunma harcamalarının artırılması. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemine damga vurması beklenen bu konu, liderler arasında sıkı müzakerelere neden olabilir. Trump’ın talebi, NATO üyelerinin savunma harcamalarını gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde 2’sinden yüzde 5 seviyesine çıkarması yönünde. Kabul gören yeni ara formüle göre, üyeler doğrudan savunma harcamalarını en az yüzde 3.5’e çıkaracak, genel altyapı yatırımları ise yüzde 1.5 seviyesini aşmayacak.
Türkiye, hali hazırda yüzde 2.09’luk oranla mevcut hedefi aşmış durumda. NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan Türkiye, yeni belirlenen yüzde 5 hedefine de sıcak bakıyor.
Zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, başta ABD Başkanı Donald Trump olmak üzere Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve birçok NATO üyesi ülke lideriyle bir araya gelmesi bekleniyor. Erdoğan’ın bu görüşmelerde, özellikle İsrail’in Gazze’de uluslararası hukuku hiçe sayan saldırılarına dikkat çekerek, bölgesel barış için acil ve samimi bir diyalog çağrısını yinelemesi bekleniyor.
Ayrıca ikili görüşmelerde savunma sanayii işbirliği, enerji güvenliği, stratejik göç yönetimi ve Türkiye-AB ilişkileri gibi başlıkların da ele alınması planlanıyor. Türkiye’nin son dönemde yürüttüğü aktif diplomasi ve arabuluculuk girişimleri, bu görüşmelerde Erdoğan’ın güçlü bir argüman olarak masaya koyacağı başlıca kozlardan biri olacak.
Lahey Zirvesi, sadece NATO’nun geleceği açısından değil, Türkiye’nin ittifak içindeki pozisyonunu daha da güçlendirmesi bakımından da ayrı bir önem taşıyor. Ankara, hem savunma alanındaki kapasitesi hem de stratejik konumu itibariyle NATO’nun sahada en etkili üyelerinden biri. Erdoğan’ın lider diplomasisi, bölgesel krizlerin çözümüne yönelik çağrıları ve çok yönlü dış politika stratejisi bu zirvede bir kez daha vitrine çıkacak.