Muslera, 8 Süper Lig, 6 TFF Süper Kupa ve 5 Türkiye Kupası olmak üzere toplam 19 kupa ile Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Bu başarıyla birlikte Galatasaray’ın bir diğer sembol ismi Bülent Korkmaz’ı geride bırakarak kulüp tarihinde en fazla kupa kazanan oyuncu oldu.
Muslera, yıllar boyunca yalnızca bir kaleci değil; saha içinde lider, saha dışında ise taraftarın güven sembolü olarak kabul edildi. Zaman zaman kaptanlık pazubandını takan Uruguaylı eldiven, birçok kriz döneminde takımını ayakta tutan isimlerden biri oldu.
Türkiye’de geçirdiği 14 yıla rağmen, hiçbir zaman bir gazeteye ya da televizyona Türkçe röportaj vermemesi sebebiyle zaman zaman eleştirilen Muslera, bu konuda ilk kez kulüp televizyonuna yaptığı özel röportajda konuştu. Üstelik bu röportaj Türkçeydi.
Muslera, neden yıllarca Türkçe röportaj vermediğini şu sözlerle açıkladı:
“Türkçe röportaj vermememin sebebi şu: Ben röportaj verirken Galatasaray kaptanı olarak konuşuyorum, Nando olarak değil. Orada hata yapmak yasak. Taraftar belki yanlış anlar, mesaj aynı olmaz. Yüzde 100 doğru konuşmam gerekiyordu, bu yüzden hep İspanyolca konuştum. Ama Türkçe anlıyorum, konuşuyorum. Burayı ikinci evim olarak görüyorum.”
Bu açıklama, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Taraftarlar, Muslera’nın samimi sözlerine yoğun destek verirken, onun Galatasaray ve Türk halkına duyduğu saygıyı takdirle karşıladı.
Veda basın toplantısı sırasında oldukça duygusal anlar yaşayan Muslera, yaptığı konuşmada gözyaşlarını tutamadı. Sözleriyle salonda bulunanları da duygulandıran tecrübeli file bekçisi, “Galatasaray benim ailem oldu. Burada sadece futbol oynamadım, hayatı öğrendim. Çocuklarım burada büyüdü. Türkiye’yi ve Galatasaray’ı asla unutmayacağım” dedi.
Başkan Dursun Özbek de konuşmasında, Muslera’nın Galatasaray için bir sporcu olmanın çok ötesinde bir figür olduğunu vurguladı:
“Muslera sadece bir kaleci değil, bu kulübün ruhunu taşıyan bir liderdi. Onun mirası sadece kupalarla değil, karakteriyle de hatırlanacak.”
Basın toplantısında geleceğine dair sorulara açık kapı bırakan Muslera’nın, futbolu tamamen bırakıp bırakmayacağı netlik kazanmadı. Uruguay’da futbol kariyerine nokta koymak istediği söylentileri ağırlık kazanırken, bazı Güney Amerika kulüplerinden teklif aldığı da iddia ediliyor.
Sarı-kırmızılı taraftarlar için Muslera, yalnızca bir kaleci değil; “Nando” olarak gönüllerde taht kurmuş bir karakterdi. Özellikle büyük maçlardaki kurtarışları, derbi performansları ve liderliğiyle hafızalara kazındı. Sosyal medyada binlerce taraftar, Muslera için veda mesajları paylaşırken, “Seninle büyüdük kaptan”, “Aslan gibi kaleciydin, şimdi aslan gibi uğurluyoruz” gibi ifadeler öne çıktı.
Fernando Muslera, Türk futbol tarihine sadece kazandığı kupalarla değil, profesyonelliği, mütevazılığı ve istikrarıyla da damga vurdu. Galatasaray’dan ayrılmasıyla birlikte bir efsane daha sahnelere veda etmiş oldu.
Ancak onun adı, Ali Sami Yen’den Rams Park’a uzanan tarih yolculuğunda, Galatasaraylıların kalbinde her zaman aynı kalacak: Efsane kaptan Fernando Muslera.