Türkiye’de tıp camiasının sıra dışı isimlerinden biri olan emekli doktor Savan Günay, Eskişehir’deki evinde hayatını kaybetmiş halde bulundu. “Kanserin çözümünü buldum” diyerek büyük umutlar vadeden ve alternatif tedavi yolları üzerinde çalışan Günay’ın ölümü, tıp dünyasında ve kamuoyunda derin yankı uyandırdı.
75 yaşındaki Günay’ın cansız bedeni, yalnız yaşadığı evde komşuların ihbarı üzerine polis tarafından bulundu. Uzun süredir dış dünyayla neredeyse hiçbir teması kalmayan Günay’ın, çalışma odasında hareketsiz halde bulunduğu ve ilk bulgulara göre ölümünün doğal nedenlere bağlı olduğu belirtildi. Ancak olayla ilgili resmi soruşturma başlatıldı, cenazesi otopsi için adli tıp kurumuna gönderildi.
Savan Günay, emeklilik sonrası tıp camiası dışında geliştirdiği alternatif tedavi yöntemleriyle dikkat çekmişti. Özellikle kanserle ilgili yaptığı çıkışlar kamuoyunda büyük ilgi uyandırmış, “Ben artık kanserin temelini çözdüm. Ömrüm yeterse bu hastalığı tamamen ortadan kaldıracağım” sözleriyle medyada yer almıştı. Ancak Günay’ın bu iddialarını bilimsel bir platformda destekleyen herhangi bir makale ya da çalışma bulunmuyordu.
Yıllardır yalnız yaşadığı evinde bitkisel karışımlar, özel kürler ve kendi geliştirdiği yöntemlerle deneyler yapan Günay, sık sık “resmi tıbbın yeterli olmadığını” dile getiriyor, doğaya ve zihinsel güce dayalı tedavi sistemleri üzerinde çalıştığını belirtiyordu.
Emekli doktorun ölümünün ardından evde yapılan ilk incelemelerde, Günay’ın kişisel araştırmalarına dair çok sayıda el yazması not, tıbbi kitaplar, bitki özleri ve şişelenmiş sıvılar bulundu. Ayrıca evdeki bilgisayarlara ve not defterlerine de polis tarafından el kondu. Bu materyallerin, üzerinde çalıştığı tedavi yöntemleriyle ilgili olup olmadığı araştırılıyor.
Bazı iddialara göre Günay, son günlerde kanser tedavisiyle ilgili yeni bir formül üzerinde çalışıyordu ve bunu yakın çevresine “sonuca çok yaklaştım” diyerek aktarmıştı.
Savan Günay, klasik tıbbın dışında düşünmesiyle bir kesim tarafından desteklenirken, tıp çevrelerinin önemli bir kısmı tarafından eleştirilmişti. Onu destekleyenler, “Ezber bozan bir bilim adamı” olarak tanımlarken; karşı çıkanlar “bilimsellikten uzak bir maceraperest” olduğunu savunuyordu.
Eskişehir Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada, “Sayın Savan Günay’ın ölümünden derin üzüntü duyduk. Tıbba olan katkıları her zaman tartışma konusu oldu. Ancak tıp, eleştiriye ve yeniliğe açık bir bilimdir. Kendisine Allah’tan rahmet dileriz,” denildi.
Günay’ın ani ölümü, sosyal medyada bazı komplo teorilerinin de fitilini ateşledi. “Kanserin çaresini bulanlar yaşatılmıyor”, “Bir formül bulmuş olabilir miydi?”, “Yalnız yaşamasına rağmen ani ölmesi tesadüf mü?” gibi yorumlar kısa sürede gündeme oturdu. Ancak şu ana kadar olayın şüpheli olduğuna dair resmi bir açıklama yapılmadı.
Savan Günay’ın İstanbul’da yaşayan yeğeni, basına yaptığı kısa açıklamada, “Dayım, yıllardır kendini bu işe adamıştı. Tüm zamanını o evde, kendi yöntemiyle bir çözüm bulmaya adadı. Kimseden destek almadı. Kimi zaman dışlandı, kimi zaman alay edildi… Ama o inancını hiç kaybetmedi. Ne buldu, neyi kaydetti bilmiyoruz. Biz de meraktayız,” dedi.