Ürdün Hava Sahası İsrail’in Kalkanı Oldu: İHA’lar Ürdün’de Vuruluyor

Ortadoğu’da artan gerilimle birlikte bölgede askeri iş birlikleri de dikkat çekici bir hal almaya başladı. İsrail ile Ürdün arasında görünürde resmi olarak duyurulmayan fakat sahada etkili bir şekilde yürütülen koordinasyon, son olaylarla bir kez daha gün yüzüne çıktı.

Son günlerde yaşanan olaylarda, İsrail’e yöneldiği tespit edilen bazı insansız hava araçlarının (İHA), Ürdün hava sahasında İsrail savaş helikopterleri tarafından etkisiz hale getirildiği bildirildi. Bölgedeki askeri kaynaklara göre, İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait saldırı helikopterleri, Tel Aviv’e ulaşmadan önce tehdit oluşturan bu hava unsurlarını Ürdün hava sahasında imha etti.

Bu gelişme, Ürdün’ün fiilen İsrail’in hava savunma hattının bir parçası haline geldiği yorumlarına neden oldu. Her ne kadar Amman yönetimi konuyla ilgili doğrudan bir açıklama yapmasa da, İsrail medyasında yer alan değerlendirmeler ve sahadaki askeri hareketlilik bu iddiaları güçlendiriyor.

İsrail’in kuzeydoğu yönünden gelen tehditleri bertaraf etmek amacıyla Ürdün’le hava savunma koordinasyonu içinde hareket ettiği ve bu çerçevede Ürdün hava sahasının adeta bir “ön cephe” konumuna geldiği değerlendiriliyor. Bu durum hem İran destekli milis grupların hem de bölgedeki radikal unsurların İsrail’e yönelik hava saldırılarına karşı bir “tampon kuşak” oluşturulduğunu gösteriyor.

Askeri analistlere göre, Ürdün’ün bu stratejik katkısı yalnızca sahadaki çatışmalar açısından değil, bölgesel dengeler ve diplomatik ilişkiler açısından da oldukça önemli. Özellikle ABD’nin bölgedeki müttefikleri arasında yer alan Ürdün’ün bu adımı, Washington ile Tel Aviv arasındaki savunma koordinasyonunun bir uzantısı olarak yorumlanıyor.

İsrail ordusuna yakın bazı kaynaklar ise bu operasyonların rutin hale geldiğini, İsrail savaş helikopterlerinin Ürdün hava sahasına sınırlı sürelerle ve koordineli biçimde girerek tehditleri bertaraf ettiğini belirtiyor. Henüz resmi makamlarca doğrulanmasa da, bu taktiksel iş birliği iki ülke arasındaki güvenlik bağlarının giderek derinleştiğini ortaya koyuyor.

Tüm bu gelişmeler, Ortadoğu’da sadece cephelerin değil, ittifakların da yeniden şekillendiğini gözler önüne seriyor. Ürdün’ün Tel Aviv’i fiilen koruması, hem İran destekli saldırılar karşısında İsrail’in elini güçlendiriyor hem de bölgede yeni bir güvenlik mimarisinin inşa edildiğine işaret ediyor.