Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin sayısında son 5 yılda dikkat çekici bir azalma yaşandı. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın 5 Haziran 2025 verilerine göre, 2020 yılı sonunda 3 milyon 641 bin 370 olarak kayda geçen Suriyeli sayısı, 2 milyon 699 bin 787’ye geriledi. Bu, yaklaşık yüzde 25,8’lik bir düşüşe denk geliyor.
Suriyelilerin sayısındaki bu azalma, son yıllarda uygulanan gönüllü geri dönüş programları, sınır güvenliği politikaları ve bölgesel istikrar adımlarının etkili olduğunu ortaya koyuyor. Yetkililer, özellikle kuzey Suriye’de oluşturulan güvenli bölgelerin geri dönüşleri teşvik ettiğini belirtiyor.
İllere göre dağılımda ise sürpriz yok. Türkiye’nin megakenti İstanbul, 469 bin 142 geçici koruma altındaki Suriyeli ile ilk sırada yer alıyor. İstanbul’u 377 bin 17 kişiyle Gaziantep, 235 bin 812 kişiyle ise Şanlıurfa izliyor. Bu üç şehir, Türkiye’deki toplam Suriyeli nüfusunun önemli bir bölümüne ev sahipliği yapıyor.
Bu şehirlerdeki Suriyeli nüfus, hem sosyal yapıyı hem de ekonomik dinamikleri etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Özellikle Gaziantep ve Şanlıurfa gibi sınır illeri, hem coğrafi yakınlık hem de kültürel benzerlik nedeniyle Suriyelilerin yoğunlaştığı bölgeler arasında.
Mutlak rakamlar dışında dikkat çeken bir başka veri ise şehir nüfusuna oranla Suriyeli yoğunluğu. Bu alanda başı Kilis çekiyor. Toplam kent nüfusunun yüzde 26,95’ini geçici koruma kapsamındaki Suriyeliler oluşturuyor. Yani her dört kişiden biri Suriyeli.
Kilis’i Hatay ve Gaziantep izliyor. Bu oranlar, bazı şehirlerdeki sosyal uyum politikalarının önemini bir kez daha gündeme getiriyor. Uzmanlar, yüksek oranların uzun vadede eğitim, sağlık, istihdam ve şehir planlaması açısından farklı yaklaşımlar gerektirdiğini vurguluyor.
Göç İdaresi yetkilileri, düşüşün en önemli nedenlerinden birinin gönüllü geri dönüşler olduğunu belirtiyor. 2021 yılından itibaren yoğunlaşan geri dönüş programları çerçevesinde binlerce Suriyeli, oluşturulan güvenli bölgelere geçiş yaptı.
Ayrıca Türkiye’nin sınır güvenliğini artırma ve yasa dışı geçişleri engelleme yönündeki çalışmaları da bu sayının azalmasında etkili oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da birçok kez, “Suriyelilerin güvenli bir şekilde ülkelerine dönüşünü sağlayacağız” ifadeleriyle hükümetin bu konudaki kararlılığını dile getirmişti.
Uzmanlar, geçici koruma altındaki Suriyelilerin sayısındaki bu azalışın, Türkiye’deki toplumsal dinamiklere de doğrudan etki ettiğini belirtiyor. Özellikle büyükşehirlerde hem kamu hizmetlerine erişim hem de sosyal entegrasyon açısından daha dengeli bir tablo oluştuğu ifade ediliyor.
Önümüzdeki yıllarda gönüllü geri dönüş politikalarının devam etmesi ve Suriye’deki siyasi çözüm sürecinin hız kazanması durumunda bu sayının daha da düşeceği öngörülüyor.
Ancak uzmanlar, her ne kadar sayı azalmış olsa da Türkiye’nin Suriyeli sığınmacı kriziyle ilgili en çok sorumluluk alan ülkelerin başında geldiğini ve bu sürecin uzun vadeli stratejiler gerektirdiğini vurguluyor.